Obama BM Genel Kurulu’nda ABD’nin Ortadoğu politikasını anlattı

ABD Başkanı Barack Obama, 68. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuştu.

Ortadoğu’da son yıllarda yaşanan gelişmelere değinen Obama, Suriye’deki iç savaş, İran’ın nükleer programı, İsrail-Filistin barış süreci ve Mısır’daki askeri müdahale gibi konulara ABD yönetiminin yaklaşımını anlattı.

İlk olarak Suriye konusuna değinen Obama, uluslararası toplumun bu ülkede yaşananlar noktasındaki reaksiyonunun yaşanan zorlukla karşılaştırıldığında yeterli olmadığını söyledi.

ABD ve bazı ülkelerin muhalifleri cesaretlendirmek üzere çalışmalar yaptığını dile getiren Obama, Beşar Esed rejiminin 21 Ağustos günü kimyasal silah saldırı sonucu binden fazla insanın hayatını kaybettiğini ifade etti. Obama, “Suriye’deki kriz ve bölgedeki istikrarsızlık uluslararası toplumun yüzleşmemesi gereken daha geniş bir zorluk haline geliyor.” dedi.

ABD olarak uluslararası toplum tarafından kimyasal silahları yasaklanması gerektiğini düşündüklerini ifade eden Obama, kimyasal silahlar saldırısından ardından sınırlı askeri müdahale kararını ABD ve dünya menfaatlerini adına aldığını söyledi.

SURİYE’DE TERCİHİM DİPLOMATİK ÇÖZÜM

Bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir yıldan fazladır görüştüklerini belirten Obama, son olarak St. Petersburg’daki G8 zirvesinde bu konuyu gündeme aldıklarını söyledi. Obama, “Bu sorun konusunda benim tercihim her zaman diplomatik çözümden yana oldu.  Son birkaç haftada ABD, Rusya ve müttefik ülkelerimiz Suriye’deki kimyasal silahların uluslarası kontrole geçmesi ve yok edilmesi konusunda anlaşmaya vardı.” dedi. Suriye rejiminin ilk adımını attığını dile getiren Obama, Esed rejiminin sözünü tutması için Güvenlik Konseyi kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini söyledi.

Obama başarılı olunması durumunda 21. yüzyılda  kimyasal silah kullanımına yer olmadığı noktasında güçlü bir mesaj verilmiş olacağına dikkat çekti.

Güç kullanmak yoluyla kalıcı bir barışa ulaşılamayacağını dile getiren Obama, Esed rejminin uygulamalarının radikal gruplara daha fazla eylem alanı sonucunu doğuracağını söyledi. Obama, Rusya ve İran’ın çekindiği bu sonucu anlaması gerektiğini dile getirdi.

Suriye sivil savaşına yönelik barışçıl çözümüne yöneklik diğer ülkelerden gelecek her türlü katkıyı memnuniyetle karşılayacaklarını ifade eden Obama, “Burada tüm ülkeleri Suriye ve çevresindeki ülkelerin insani ihtiyaçlarını karşılamak üzeren adım atmaya çağırıyorum. Amerika bu gayretlere bir milyar dolar üzerinde destek verdi ve bugün 340 milyon dolar daha sağlayacağımızı duyuruyorum.” şeklinde konuştu.

IRAK BİZE DEMOKRASİ’Nİ GÜÇ İLE EMPOZE EDİLEMEYECEĞİNİ GÖSTERDİ

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı barış içinde ve müferreh görmelerinin kendilerinin menfaatlerine olduğuna inandıklarını ifade eden Obama, “Demokrasiyi, insan haklarını ve açık pazar ekonomisini teşvik etmeye devam edeceğiz çünkü bu uygulamalar ile barış ve refaha ulaşılacağına inanıyoruz.” dedi. Bu amaçlara özellikle askeri müdahale olmak üzere tek taraflı ABD müdahalesi yoluyla nadiren ulaşılabileceğini ifade eden Obama, “Irak bize demokrasinin güç ile empoze edilemeyeceğini gösterdi.” şeklinde konuştu.

Obama, yakın dönemde ABD diplomatik çalışmalarının İran’ın nüükler silah araştırmaları ve Arap-İsrail anlaşmazlıklarına odaklanacağını dile getirdi.

1979’daki İran İslam Devrimi sonrası ABD ile bu ülke arasındaki ilişkilerin kesildiğini belirten Obama, “Amerikalılar İran hükümetinin ABD’yi düşman ilan ettiklerini gördü.” dedi.

Bir gecede bu tarihi meselenin üstesinden gelinemeyeceğinin farkında olduğunu belirtek Obama, “Ama eğer İran’ın nükleer program meselesini çözebilirsek bunun karşılıklı menfaat ve saygı temelli farklı bir ilişki yolunda büyük bir adım işlevi görebileceğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.  

Başkanlığa geldiği günden bu yana ABD’nin İran nükleer programının barışçıl olduğuna dair kaygılarının giderilmesi talebini açık bir şekilde dile getirdiğini ifade eden Obama, bununla birlikte bu ülkenin kimyasal silah geliştirmesini engellemekte kararlı olduklarını vurguladı. Obama, “Rejim değişikliği arayışında değiliz. İran halkının barışçıl nükleer enerji edinme hakkında saygı duyuyuyoruz.” dedi.

İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin hiç bir zaman nükleer silah üretmeyeceklerini bir kez daha dile getirdiğine dikkat çeken Obama, başarının sağlanabilmesi için uzlaştırıcı ifadelerin şeffaf ve doğrulanabilir eylemler ile desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

FİLİSTİN HALKI YERLERİNDEN EDİLMEMELİ; İSRAİL DEVLETİ KALICI OLMALI

Filistin halkı yerlerinden edilmemeli, İsrail devleti kalıcı olmalı

Obama, ABD olarak Filistin ve İsrail anlaşmazlığını çözmek konusunda da kararlı olduklarını ifade etti. İsrail’in güvenliği konusundaki kararlılıklarından geri adım atmayacaklarına dikkat çeken Obama, bununla birlikte Filistin halkının egemen oldukları devletlerinde güvenlikli ve onurlu bir şekilde yaşama hakları inancına olan kararlıklıklarının sürdüğünü dile getirdi. İki devletli çözümün barış adına tek yol olduğunu söyleyen Obama, “Filistin halkı yerlerinden edilmemeli; İsrail devleti kalıcı olmalı.” şeklinde konuştu.

İsrail ve Filistinli liderlerin politik riskler alarak barışa olan taleplerini ortaya koyduklarını ifade eden Obama, “Şimdi ayrıca geri kalanımız bu riskleri alma arzusunda olmalıyız.” şeklinde konuştu.

Tunus ve Mısır’da barışçıl devrimin başlamasıyla tüm dünyada umutların arttığını dile getiren Obama, “Son birkaç yıl özellikle Mısır’da bu dönüşümün ne kadar zor olacağını gördük.” dedi.

ABD MISIR’DA BİLEREK TARAF SEÇMEDİ

Muhammed Mursi’nin demokratik yolla seçilmesine rağmen ama tam kapsayıcı bir idare noktasında isteksiz veya yetersiz olduğunu dile getiren Obama, geçici hükümetin devrimin yanlış yola girdiğine inanan milyonlarca Mısırlının taleplerine cevaben geldiğini ifade etti. Obama mevcut geçici hükümetin de hukuk kuralları, basına yönelik kısıtlamalar, sivil toplum ve muhalif partiler yoluyla gerçekleşebilecek kapsayıcı demokrasi konusunda tutarsız kararlar aldığını söyledi.

ABD’nin Mısır’daki iç meselelerdeki duruşu nedeniyle özellikle Müslüman Kardeşler’in destekçileri olmak üzere tüm tarafların tepkisini çektiğini dile getiren Obama, “Aslında, ABD bilerek taraf seçmekten uzak durdu.” dedi.