`Nefret suçunu üç semavi din de yasaklar`

`Nefret suçunu üç semavi din de yasaklar`


Üç semavi dinin temsilcileri biraraya geldikleri ‘‘İbrahim’in Masası’’ adlı toplantı da İslamifobia, Anti-Semitizm gibi nefret suçlarına karşı ortak ses, birlik, beraberlik ve diyalog mesajları verdi. Her üç dinin temsilcisi de nefret suçunun bu üç semavi din tarafından yasaklandığının altını çizdi.
Barış Adaları Enstitüsü tarafından organize edilen program perşembe akşamı Manhattan’daki Türk Kültür Merkezi’nde (TCC) yapıldı. Programın ilk konuşmacısı New York Hahamlar Birliği Başkanı Joseph Potasnik oldu.
IMG 0797 Nefret suçunun adi bir eylem olarak görülmemesi gerektiğine işaret eden Haham Potasnik, bu konuda yetkililerin de din adamlarında duyarlı olması gerektiğini ifade etti. Nefret suçunun neden kaynaklandığı konusunda ilginç tespitte bulunan Potasnik şöyle konuştu; ‘‘Ekonomik kriz nedeniyle son zamanlarda Amerika’da Yahudilere yönelik nefret suçları artmaya başladığı tezi doğru değildir. Nefret suçu sadece ekonomik krizlerde ortaya çıkmıyor çünkü. Nefret suçunun Yahudilerin aldığı eğitimden ve eğitimli insanlardan olduğu tezi de doğru değildir. Çünkü Almanya’da soykırıma uğrayanlar sadece diplomalı olanlar değildi. Peki neden nefret suçu işleniyor sorusuna yanıt farklı olmanızdan. Yani bu suçu işleyenler sizin farklı olmanızı kabullenemiyor.’’
Nefret suçuna karşı Müslümanları, Hristiyanları ortak dayanışmaya çağıran Haham Potasnik, ‘‘Bakın Afganistan’da Kur’an-ı Kerim yakılması kabul edilebilir bir davranış değil. Buna sadece Müslümanlar değil Hristiyanlar da Yahudiler de tepki göstermeli’’ dedi.
IMG 0817 11 Eylül saldırılarından sonra Müslümanlara yönelik artan nefret suçuna karşı duruşu ile tanınan Rahip Dr. Elias D. Mallon programın ikinci konuşmacısı oldu. 11 Eylül saldırılarından sonra çoğunlukla Amerikalıların Müslümanlara karşı davranışlarının kötü olmadığını belirten Rahip Mallon, ancak bazı aşırı kesimlerinin de inkar edilemeyeceğini kaydetti. Müslümanlara karşı nefret suçu işleyenleri ‘‘aşırı uçlar’’ olarak niteleyen Mallon, ‘‘Bu kimseler öyle bir bakışa sahip ki Barack Obama’nın ‘Siyah-Müslüman başkan’ olarak görüyor ve buna inanıyorlar’’ dedi.  
Basının zaman zaman nefret suçunu teşvik eden yayınlar yaptığından yakınan Mallon, yıkılan Dünya Ticaret Merkezi yakınlarına yapılmak istenilen Park 51 adlı projeye (Cami ve Kültür Merkezi inşası projesi) Katolikler’in karşı olduğuna dair bir vakit haberler çıktığına işaret etti. ‘‘Bu projenin tartışıldığı günlerde bazı gazete ve televizyonlar biz Katolikler olarak Park 51’e  karşı olduğumuzu yazdı. Okuduğumda bunları şok oldum çünkü, asla bir karşı duruşumuz yoktu bizim bu projeye’’ diyen Mallon, art niyetli kimseler karşı inanç sahiplerinin ortak hareket etmeleri gerektiğini aktardı. Nefret suçu işleyen kimselerin kendileri dışında herkesten nefret ettiklerini aktaran Mallon, ‘‘Bu insani olmayan suça karşı Hristiyanlar ve Müslümanlar ortak hareket etmeli. Bu ortak hareket etme dönemlik değil Katolik mezhebindeki nikah anlayışı gibi (ölene kadar) devam ettirilmeli’’ dedi.
IMG 0838
KUR’AN NEFRET SUÇLARINI YASAKLAR
Programın son konuşması Barış Adaları Enstitüsü İnançlar arası Direktörü ve ilahiyat uzmanı İbrahim Sayar oldu. Nefret suçuna karşı Kur’an’dan ayetler ile İslam’ın bakışını yansıtan Sayar, bunun Allah tarafından asla tasnif edilmediğini kaydetti. İnsanı nefret suçuna iten unsurları ‘‘şeytan, nefs, kıskanma, kin, ön yargı, kibir gibi duyguların neden olduğunu belirten Sayar, ‘‘Allah Kur’an da insanların farklı milletlerden olsa da birlik ve beraberliğe çağırır. Allah yarattığı alemdeki onca güzellikler ve farklılıklar ile bizlere, ‘ben sizleri farklı yarattım’  diyor. Bunu bilmek öncelikle ahlaki bir meseledir sonra ise bilginin gereğidir’’ dedi.
İslam inancında bir masumu öldürenin tüm insanlığı öldürmüş ile bir tutulduğunu aktaran Sayar, ‘‘Aynı şekilde kim bir insanın hayatını kurtarır o da Allah katında tüm insanlığı kurtarmış gibi sevap kazanır’’ dedi. İslam’ın asla ırkçılığa müsaade etmediğinin altını çizen Sayar, bu argümanını da şöyle izah etti; ‘‘Birgün Afrika’dan İstanbul’da bulunduğu dönemde ziyaretine gelenler Fethullah Gülen Hocaefendi’yi sorar, ‘ırkçılık için ne düşünüyorsunuz’ diye. Kendisinin cevabı çok manidardır ve Gülen der ki; ‘Kusura bakmayın ben renk körüyüm.’’
‘Nefret Suçları; Anti-Semitizm ve İslamifobia’ başlıklı etkinliğe 70’e yakın farklı millet ve inançtan insanlar katılırken, yoğun ilginin olduğu program iki buçuk saat sürdü. Aşırı grupların her din ve millettin içinde olabileceğini tarihin kanıtladığını aktaran İbrahim Sayar, o nedenle nefret suçunun tüm insanlığın ortak meselesi olduğu aktardı. Haksızlığa karşı İslam’a iman edenlerin sessiz kalamayacağını belirte Sayar, ‘‘Nefret suçu işleyenlere karşı bir şey yapmamak suçtur’’ dedi.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.