Kanada Dışişleri Bakanı’ndan basın özgürlüğü mektubuna cevap

Kanada Dışişleri Bakanı Rob Nicholson, iki bakan ve Kanada Parlamentosu’nun 130’dan fazla üyesinin Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğüne yönelik kaygıları dile getirdiği mektuplarına cevap verdi.

İfade özgürlüğünün Kanada hükümeti için önemine dikkat çeken Nicholson, Mayıs ayında Antalya’daki NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda yaptığı görüşmede “ulusal kaygılarını” ilettiğini söyledi.

Kanada ve Türkiye’nin NATO ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) üyesi ülkeler olduğunu ve bu sebeple bu kuruluşların temsil ettiği değer ve prensipleri savunmak sorumluluğunu taşıdığını kaydeden Nicholson, “Kanada ifade özgürlüğünün demokrasinin temel ilkesi olduğuna güçlü bir şekilde inanır” dedi.

14 ARALIK’TAN SONRA YAZILI AÇIKLAMA YAPMIŞTIK

Nicholson, Türkiye’de 14 Aralık’ta basına yönelik polis operasyonunun ardından yazılı açıklama yaptıklarını hatırlattı. Açıklamada Kanada hükümetinin Türkiye’deki ifade özgürlüğüne yönelik kaygılarını dile getirdiğini kaydeden Nicholson, “Kanada hükümeti Türkiye’nin demokratik değerlere, insan hak ve özgürlüklerine yönelik taahhütlerine rağmen bunun aksine sansürün arttığını vurguladı. Kanada hükümeti ayrıca Türk hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türk halkının demokratik haklarını yargılanma korkusu olmadan özgürce yerine getirmesini temin etmeleri çağrısı yaptı” dedi.

Kanada, Türkiye ile eskiden beri süregelen açık iletişime dayalı ilişkiden memnuniyet duyduğunu dile getiren Nicholson, “Kanada hükümet temsilcilerinin, benim 13 Mayıs’ta Antalya’da NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda ortak menfaatlerimizi ilgilendiren konular ve ulusal kaygılarımızı iletmek için yaptığım görüşmem gibi, düzenli olarak Türk mevkidaşları ile görüştüklerinden emin olun” ifadelerini kullandı.

Kanada Parlamentosu’nda geçtiğimiz Nisan ayında imzaya açılan iki farklı mektuba kabineden iki bakanın yanı sıra 413 sandalyeli Kanada Parlamentosu’nun toplamda 134 üyesi imza atmıştı. Mektuplara aralarında Muhafazakar, Liberal, Yeni Demokrat, Yeşiller ve Bloc Quebecois’in olduğu 5 partinin yanı sıra bağımsız milletvekilleri de destek vermişti.

Rob Nicholson’un mektuplara imza atan üyelere verdiği cevap şöyle:

Türkiye’de basın özgürlüğü ve sansür ile ilgili 21 Nisan ve 21 Mayıs 2015’teki mektuplarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum.

Kanada ifade özgürlüğünün demokrasinin temel ilkesi olduğuna güçlü bir şekilde inanır. NATO müttefiki ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) üyesi olarak bu kuruluşların temsil ettiği değer ve prensipleri savunmak Kanada ve Türkiye’nin sorumluluğudur.

Bildiğiniz gibi Kanada hükümeti Aralık 2014’te Türkiye’deki ifade özgürlüğü ile ilgili kaygılarını dile getirdi. Türkiye’nin demokratik değerlere, insan hak ve özgürlüklerine yönelik taahhütlerine rağmen bunun aksine sansürün arttığını vurguladı. Kanada hükümeti ayrıca Türk hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türk halkının demokratik haklarını yargılanma korkusu olmadan özgürce yerine getirmesini temin etmeleri çağrısı yaptı.

Kanada, Türkiye ile eskiden beri süregelen açık iletişime dayalı ilişkiden memnun. Kanada hükümet temsilcilerinin, benim 13 Mayıs’ta Antalya’da NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda ortak menfaatlerimizi ilgilendiren konular ve ulusal kaygılarımızı iletmek için yaptığım görüşmem gibi, düzenli olarak Türk mevkidaşları ile görüştüklerinden emin olun.