Hocaefendi’den Soma faciası için önemli mesajlar
Herkul.org Editörü Osman Şimşek, Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Soma faciası sonrası dile getirdiklerini internet sitesinde paylaştı.
Facianın ardından Hocaefendi’nin uykusuz ve oldukça üzgün göründüğünü de belirten Şimşek, yaşadığı hâletiruhiyeyi şu şekilde anlattı: “Daha göz göze gelir gelmez ‘Soma’ dedi. Bir müddet durdu, gözleri buğuluydu; ‘Fevkalade bir hassasiyetim var; inanın, bütün gece bir damla uyuyamadım.’ sözleriyle kalbinin/zihninin hâlâ yangın yerine dönen madende ve kavrulan sinelerde olduğunu dile getirdi.”
Şimşek, Hocaefendi’ye Soma’da şehitliğin, geride kalan gözü yaşlı aileler için bir teselli olup olmayacağını ve bunun dillendirilmesinde bir mahzur olup olmadığını sorduklarını ve şu cevabı aldıklarını da ifade etti: “Gönül ister ki, sebepler yerine getirilse, gereken tedbirler alınsa ve bu acı hadise hiç olmasaydı? Heyhat!.. Maalesef olan oldu ve milletçe derinden sarsıldık. Artık yaraları sarmaya, bundan sonrası için ibretler almaya ve aynı acıların yeniden yaşanmaması için gerekenleri yapmaya bakmak lazım. Şehitlik hususunda belirleyici faktör imandır. Sâdık u Masdûk Efendimiz’in şöyle buyurur: ‘Şehitler beştir: Vebaya tutulanlar, iç hastalıklarına yakalananlar, suda boğulanlar, göçük altında kalanlar ve Allah yolunda canından olanlar.’ Ayrıca ailesinin geçimini sağlamak için helal yoldan çalışıp kazanırken ölenlerin, ilim yolunda can verenlerin, doğum esnasında âhirete yürüyen mü’minelerin ve karın ağrısından ya da apandisit sancısından hayata veda eden mü’minlerin de şehitlerle haşredileceklerine dair hadis-i şeriflerin bulunduğunu işaretledi. Soma’daki maden faciasında Hakk’a yürüyen mü’minlerin de -inşaallah- ahirette şüheda arasında yer alacağını ve bunun, geride kalanlar için çok önemli bir teselli kaynağı olması gerektiğini vurguladı.”
Hocaefendi’nin, musibetzedeler hakkında ‘müstahaklar’ demenin katiyen yanlış olduğunu vurguladığına dikkat çeken Şimşek, şöyle devam etti: “Muhterem Hocamız, ‘Bu türlü mülahazalar musibeti ikileştirir.’ dedi ve ekledi: ‘Kim bilir, belki hepimizin başka başka günahlarımız vardır. Herkes kendi muhasebesini yapmalı ve kendi günahına tevbe etmelidir.’”
‘Hadise, kader diyerek geçiştirilemez’
Hocaefendi’nin Soma’daki hadisenin ‘kader ve şehitlik’ sözcükleriyle geçiştirilemeyeceğini; şu andan itibaren mutlaka derin muhasebeler, kuşatıcı değerlendirmeler, geniş projeler ve ileriye dönük tedbirler ortaya koymak gerektiğini ifade ettiğinin de altını çizen Şimşek, şöyle devam etti: “Facianın hukukî olarak ciddi araştırılması, gerekli davaların açılması; suçluların cezalandırılması ve en azından bundan sonrası için benzer olaylara sebebiyet verebilecek faktörlerin engellenmesi adına ilgili kanunların gözden geçirilip yeniden şekillendirilmesi lazım geldiğini ifade etti. Hocaefendi, İslâm’ın ortaya koyduğu hükümlerin temel gayesinin, zaruriyat-ı hamse dediğimiz ‘din, can, nesil, mal ve aklın korunması’ olduğunu söyleyerek, insan hayatına yönelik her türlü suça, derecesine göre kısas, diyet ve kefaret adları altında farklı cezalar takdir edildiğini işaretledi. Resûl-ü Ekrem Efendimiz döneminde yapılan bütün savaşlarda sadece 160-170 kişinin şehit olduğunu, bunun da yalnızca devrin şartlarıyla değil, aynı zamanda İslâm’ın, hayatın korunmasına verdiği ehemmiyetle de alakalı bulunduğunu vurguladı. Soma’daki facianın bazı yönleri itibarıyla İslam hukukundaki ‘tesebbüben katil’ (sebep olmak suretiyle öldürmek) mevzuuna dahil bulunduğunu, halbuki sebeplere riayet etmenin de Allah’a karşı saygının gereği olduğunu; esbabı gözetmemenin ise hem Hakk’a saygısızlık hem de sorumsuzluk sayıldığını dile getirdi. Katlin her türlüsünden tir tir titremek gerektiğini, sorumluların burada olmazsa ötede mutlaka onun cezasını çekeceklerini belirtip Mâide Sûresi’ndeki şu ayeti hatırlattı: Kim kâtil olmayan ve yeryüzünde fesat çıkarmayan bir kişiyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir adamın hayatını kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış olur.”
Soma ve Bosna için bağışta bulundu
Osman Şimşek, Hocaefendi’nin Soma ve Bosna için bağışta bulunduğunu da kaydetti: “Bosna-Hersek başta olmak üzere Balkan ülkelerinin son 120 yılın en büyük sel felaketiyle karşı karşıya kaldığını da öğrenen Hocaefendi, arz ettiğim o birkaç cümleden sonra telefona sarıldı. Bir gün önce Kimse Yok mu Derneği’nin Soma’ya yardım kampanyasına katılacağını söylemişti; bugün de Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yardım kuruluşumuz olan Embrace Relief’in yetkililerini aradı, 5 bin dolar Soma, 5 bin dolar da Bosna-Hersek yardım kampanyası için bağışta bulundu. Hocaefendi, ayrıca, Kimse Yok mu Derneği’nin başlattığı örnek çalışma gibi faaliyetlerle o boynu bükük çocukların her zaman aranıp sorulmaları ve eğitim hayatları boyunca masraflarının karşılanması gerektiğini dile getirdi.”
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment