Hocaefendi’den denge ve itidal çağrısı

Hocaefendi’den denge ve itidal çağrısı

Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, çarşamba günü verdiği ve herkul.org sitesinde yayınlanan bir sohbetinde yine tüm insanlığı ve özellikle inananları ilgilendiren mesajlar verdi.

Taksim Gezi Parkı eylemlerinin polisle çatışmaya dönüşmesinden iki gün önce Hocaefendi, insanları denge ve itidale sevkedecek açıklamalar yaptı. ‘Gayretullah’a dokunacak yumruğu, kulak çekerek savmak da şefkattir’ başlıklı sohbette Hocaefendi,  “Zulme zulümle karşılık vermemek önemli bir kaide olduğu gibi, mesleğimizin bir esası da şefkattir. Bununla beraber, haksız yere yumruk vuran mü’minin hiç olmazsa kulağını çekmek de şefkatin ayrı bir derinliğidir. Zira, mü’min zâlime tırnak ucuyla olsun dokunulmazsa, onun başına mutlaka ‘gayretullah’ın tokadı iner; bunu da şefkatliler hiç istemezler.” diye konuştu.

İçinde yaşadığımız devrin hastalıklarına değinen Hocaefendi, “Hazreti Sâdık u Masduk (aleyhissalatü vesselam) Efendimiz kıyametin alametlerinden bahsederken “Âhir zamanda bir duman zuhûr edecek; kâfirleri öldürecek ve mü’minleri de zükâm (zükkâm da denir ki nezle, soğuk algınlığı manasına gelir) yapacaktır.” buyurur. Demek ki, âhir zaman fitneleri, ilhad ve küfür dünyasının insanını manâ plânında bütün bütün öldürürken, Müslümanların da manevî nezle olmalarına ve inançsızların yaşadıkları gibi yaşamalarına sebebiyet verecektir.” dedi.

Konuşmasında Aşık Ruhsati’nin bir şiirine de yer veren Hocaefendi,

“Bir vakte erdi ki bizim günümüz,

Yiğit belli değil mert belli değil;

Herkes yarasına derman arıyor,

Deva belli değil dert belli değil.” dizelerini yineledi.

Günümüzde ‘saldırganlık virüsü’nün herkesi sardığına konuşmasında değinen Muhterem Hocaefendi, “Bir dönemde dosdoğru hizmet edenlere, Hak ve hakikat yolunda gidenlere sadece ehl-i dalalet, ehl-i küfür ve ehl-i ilhad saldırıyordu. Öyle bir dönem geldi ki adeta saldırganlık virüsü sardı ortalığı ve inananlara da bulaştı; artık mü’minler de mü’minlere saldırıyorlar. Böyle bir dönemde bile dengeli yürümek, insanî tavrı koruyabilmek; bir manada derviş ruhu taşıyarak, el kaldıranlara el kaldırmamak, ağzını kirli şeylerle kirletenlere karşı ağzını temiz tutmak, diş gösterene diş göstermemek ve hep şefkatle muamele edebilmek çok önemlidir.” sözleriyle meselenin önemini gözler önüne serdi.

Hocaefendi konuşmasında şefkatin önemine ve müminin hayatındaki yerine değindi: “Şefkatin bir müsbet yanı vardır; o, mesleğimizin de bir esası olduğu üzere doğrudan doğruya herkese ve her varlığa merhamettir. İnsanın mü’minlikten nasibi mahlukâta şefkatiyle mebsûten mütenasiptir (doğru orantılıdır); içindeki şefkat ne kadar enginse, imanı da o kadar derindir. Zannediyorum, ekosistemin en önemli koruyucuları, falan filan tabiatçı değil, mü’minlerdir.Hazreti Üstad’ınsineklerden karıncalara, hatta farelere kadar hayvanata ve topyekün mahlûkata bakışı/tavrı bu konuda çok önemli misaldir. Şefkatin izâfi ya da negatif diyebileceğimiz bir yanı/çeşidi daha vardır: Birisi size bir yumruk vurdu. İmkanı varsa, parmağınızın ucuyla hafif dokunun ona.. ta mesele ‘gayretullah’a dayanıp da bulacağını Allah’tan bulmasın.”

 

319_Nagme_Gayretullaha_Dokunacak_Yumrugu_Kulak_Cekme_Mukabelesiyle_Savmak_da_Sefkattir.mp3{mp3}7705{/mp3}

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.