‘Gazetecilere saldırı’ya dünyadan tepki yağdı
Erdoğan’ın koruma ve danışmanlarının New York’ta Zaman ve Bugün gazetelerinin temsilcilerine çirkin saldırısını kınayan Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, “gazeteciliği sokak kavgasına dönüştürenleri” kınadı. Türkiye Basın Konseyi Başkanı Türenç de, “Basın özgürlüğü tümüyle ayaklar altına alınıyor.” dedi.
Bugün Gazetesi Washington Temsilcisi Adem Yavuz Arslan ve Zaman Washington Temsilcisi Ali H. Aslan’ın, Erdoğan’ın ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile New York’taki Peninsula Oteli’nde yaptığı görüşmeyi takip ederken lobide Cumhurbaşkanı’nın korumalığını yapan yeğeni Ali Erdoğan ve danışmanların saldırısına uğramasına yönelik tepkiler şöyle:
Washington merkezli ABD Ulusal Basın Kulübü:
Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Masası Temsilcisi Erol Önderoğlu: Gazeteciliği sokak kavgasına dönüştürenleri kınıyoruz. Erdoğan’ın korumalarıyla ilgili yasal işlem yapılmalı. BBC, Der Spiegel, The Economist ve New York Times muhabirlerinin en yetkili ağızdan peşi sıra kitlelerin hedefi yapıldığı bir siyasi iklimde, iki gazetecinin Cumhurbaşkanı korumalarınca hedef alınması, eleştirel basını marjinalleştirmenin düzeyi ve medyayla çatışmanın da artık ülke sınırlarını aştığının bir göstergesi olsa gerek.. Son dönemde akreditasyon kriterlerinin yaygın şekilde Zaman gazetesi çevresi aleyhinde de işletilmesi hükümetin, uluslararası diplomatik ilişkilerde vitrini temiz göstermek için nahoş sorulara muhatap olmak istemediğini, Türkiye’den dış dünyaya doğru tek ve resmi sesin hedeflendiğini gösteriyor.
Londra merkezli uluslararası yazarlar birliği PEN: Erdoğan’ın BM ziyareti sırasında Türk gazetecilere gözdağı verilmesi kabul edilemez. Bütün muhabirlere işlerini yapabilmeleri için gerekli temel destek ve eşit giriş hakları verilmelidir. Sağlıklı bir demokrasi için muhalefet edebilme, eleştirebilme ve farklı düşünebilme imkânına sahip olmak temel niteliktir.
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç: Habere giden gazeteciler darp ediliyor, yaralanıyor, kovuluyor, tehdit ediliyor, yayın araçları hasar görüyor, gözaltına alınıyor, haber almaları engelleniyor. Kısaca basın özgürlüğü tümüyle ayaklar altına alınıyor. Görev yapmaya çalışan gazetecilere küfür eden, otelden attıran kişinin Cumhurbaşkanı’nın akrabası olmaktan öte resmi bir görevi var mıdır? Bu kişi Cumhurbaşkanlığı koruma kadrosunda mıdır? Hangi yetkiyle gazetecileri otelden attırabilmektedir?
P24 Kurucu Üyesi gazeteci-yazar Yavuz Baydar: Acı olan, bu insanlıktan çıkmışlığın, İbrahim Karagül ve Akif Beki gibi ‘gazeteci’lerin gözlerinin önünde olması ve onlardan hiçbir tepki gelmemesidir. Ama hiç şaşmamak gerek. Türkiye, onurlu gazeteciliğin yasak meslek, haysiyetli gazetecinin yok edilmesi gereken düşman ilan edildiği bir ülkeye dönüştürülüyor. Devletin üst katmanlarına iktidara yapışık holigan bir fedailer çetesi hükmediyor artık. Bunlar için her şey mubah; tekme, tehdit, sille, tokat…
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel:Cumhurbaşkanı, akredite uyguluyor, bunu anlıyorum ama gazetecilerin dayak yemesi de son derece vahim bir durum. Kamuya açık bir alanda oturuyorken saldırıya uğrayan Adem Y. Arslan ve Ali H. Aslan, Amerikalı polis tarafından kurtarılıyor. Bu daha üzücü bir durum. Bu, gazetecilerin haber alma özgürlüğüne yönelik bir saldırıdır. Zaten madenciyi, tekel işçisini dövüyorlardı. Şimdi de gazetecileri dövüyorlar. Bu Türkiye’ye yakışmayan bir tablo.
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti: Gazetecilere yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz… İşini yapmaya çalışan medya mensuplarına kaba kuvvet kullanılarak saldırılmasını, hukuk devletinde görevi huzuru sağlamak olan kişilerin de eksikliği olarak görüyoruz.
Gazeteci-yazar Amberin Zaman: Meslektaş Ali Halit Aslan ve Adem Yavuz Arslan’a yapılan çirkin saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bu gayri medeni davranışlar ne demokrasiye ne de vicdana sığar.
Hem dayak hem ölüm tehdidi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Peninsula Oteli’nde ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’la görüşürken, korumalığını yapan yeğeni Ali Erdoğan, lobide bulunan Bugün Gazetesi’nin Washington temsilcisi Adem Yavuz Arslan’a küfretti. Birçok gazetecinin lobide beklediği sırada Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank da korumalara Arslan’ı kastederek ‘atın bunu’ talimatı verdi. Ardından da Arslan yaka paça dışarı atıldı. Ancak taciz dışarıda da devam etti. Otelin önünde beklerken korumaların yanına gelerek kendisine küfrettiğini, “Size yaşam hakkı yok! Sizin varlığınız suç!” şeklinde tehditler savurduğunu, sivil iki kişinin ise gelip tekme attığını kaydetti. Bugün Temsilcisi gibi lobide bulunan Zaman Gazetesi Washington Temsilcisi Ali Halit Aslan da Erdoğan’ın korumalarının hışmına uğradı. Aslan, kendisini Türk korumalardan Amerikan polisinin koruduğunu, yaşanan gerginlik sonrası huzuru bozmamak adına kendi isteğiyle otelden ayrıldığını ifade etti.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment