‘Erdoğan’ın yaptıklarının ne insanlıkta, ne de İslam’da yeri yok!’

Türkiye’de hükümetin özgür basına yönelik operasyonuna ABD’de tepkiler dinmiyor. Birçok eyalet yönetimi Türkiye’nin Washington Büyükelçisine operasyonu kınayan mektup gönderirken akademisyenler, gazeteciler ve toplumun çeşitli kesimlerinden gelen 14 Aralık tepkisi devam ediyor.

Wisconsin eyalet Milletvekili Erik Severson, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’ne mektup gönderip operasyonu kınayanlar arasında. Daha önce de Ohio ve Illinois eyalet temsilcileri Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’ne mektup göndermişti. Severson gönderdiği mektupta, “Ülkenizde özgür basın mensuplarına karşı büyük bir sansasyon ile yapılan tutuklamaları protesto ediyorum! Demokratik ülkelerin temel prensiplerinden birisi de özgür basındır.” dedi.

Basın sektörünün üst kademelerinde yapılan tutuklamaların Türk hükümetinin özgür basından duyduğu rahatsızlığı ifadesi anlamına geldiğini belirten Milletvekili Severson, “Bu tutuklamalar hükümetinizin özgürlüklere karşı çıktığının itirafıdır.” diye sert tepki verdi.

Türkiye’yi ziyaret ettiği ve gördüklerinden de çok etkilenerek ABD’ye geri döndüğünü aktaran Severson, “Ziyaretimden dönerken Türkiye’yi demokratik değerleri, özgürlükleri arttıran bir ülke olarak görmüştüm. Türkiye’nin bölgesinde lider ve Avrupa Birliğine de (AB) en kısa sürede girmesini çok istedim ve destekledim. Ancak, gerçek demokrasi benimsemedikçe, basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti herkese sağlanmadıkça, politik gerekçelerle içeri atılan insanlar salıverilmedikçe Türkiye’nin AB’ye girme hedefinde bundan sonra yayında olmayacağım.”

İçeride tutulanların biran önce serbest kalmalarını isteyen Severson, “Bu insanların salıverildikleri haberini alacağımı umuyorum… İlişkilerimizi tekrar demokratik değerler üzerine geliştireceğimize dair umudumu korumak istiyorum” dedi.

‘‘ERDOĞAN’IN YAPTIKLARINDAN DEHŞETE DÜŞTÜM!’’

Ortadoğu uzmanı ve New York Üniversitesi öğretim görevlisi Alon Ben-Meir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptıkları karşısında dehşete düştüğünü söyledi. ‘‘Erdoğan’ın yaptıklarından dehşete düştüm’’ diye tepkisini ifade eden Prof. Dr. Ben-Meir, ‘‘Sadece demokratik prensipleri değil, kendisinin de daha önce vaaz ettiği onca insani ve İslami değerlere karşı tutum ve eylem içinde. Yaptıklarını haklı çıkaracak bir tek hadis dahi yok.’’ dedi.

Tutuklanan gazeteciler için suç üretilmeye çalışıldığını belirten Ben-Meir, ‘‘İnsanları bu şekilde hapsetmek Türkiye’nin mevcut demokrasisini de yok etme anlamına geliyor. Bu yapılanları güçlü şekilde kınıyorum!’’ dedi.

‘‘HÜKÜMETiN DİKTATÖR EĞİLİMLERİ TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİNİ RİSKE EDİYOR’’

Türkiye’nin kuruluşundan bugüne yalnızca Asya ile Avrupa arasındaki köprü konumu değil bölgedeki diğer ülkelere model olması bakımından da çok önemli olduğunu belirten emekli büyükelçi Tibor P. Nagy, “Tarihi ve coğrafik konumu Türkiye’ye böyle doğal bir rol vermiştir. Türkiye’nin bölgede diplomatik becerisine, bu rolüne çok ihtiyaç duyulduğu bir zamanda mevcut hükümetin ortaya çıkan diktatör eğilimleri bu potansiyeli çarçur etme riski var. Bunu görmek çok üzücü!” dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın gazetecilerin tutuklanmasına ilişkin tepkisini hatırlatan Nagy, “Basın özgürlüğü ve bağımsız yargı demokrasinin sağlıklı işlemesinde kilit rol üstlenmektedir ve bu Türk Anayasası’nda mevcuttur.” dedi.

‘‘DUAM TUTUKLU GAZETECİLERLE’’

Pepperdine Üniversitesi öğretim görevlisi John Barton, tutuklanan gazeteciler ile yakınları için duacı olduğunu söyledi. Devletin fikirlerini ifade eden gazetecilere yalnızca bu imkanı tanımak değil onları her türlü saldırıdan korma görevi de olduğunu belirten Barton, “Ben Türk insanının sağduyusuna güveniyor ve inanıyorum bu olayların üstesinden gelecektir.” dedi.