George Mason Üniversitesi Din, Diplomasi ve Anlaşmazlık Çözümleri Merkezi Direktörü Dr. Marc Gopin, Washington merkezli düşünce kuruluşu Rumi Forum’da konuştu. ‘Şiddetsizlik ve Adalet için Dindar İnsanlar Arasında İttifak: Afganistan, Mısır, Suriye, İsrail ve Filistin’den Raporlar” başlıklı programa konuk olan Gopin, dinden kaynaklandığı iddia edilen çatışmaların aslında dinin dünyevi amaçlar için kullanılmasından ileri geldiğini söyledi. Gopin “Karşılaştığımız zorluklar dinin kendisinden ya da içeriğinden kaynaklanmıyor. Karşımızdaki asıl zorluk dinin devletler ya da insanlar tarafından kendi çıkarlarını hayata geçirmek için kullanılması. İnsanlar amaçlarını din adına perdeleyip uygulamaya çalışıyor. En büyük sorun bu.” dedi.
Afganistan’da barışı sağlamak amacıyla yüzden fazla yerel imam ve yirmi uluslararası İslam alimini bir araya getirdiklerini söyleyen Gopin Godin üç gün boyunca barış, insan hakları, adalet ve şiddet karşıtlığı konularını ele aldıklarını anlattı. Son yirmi yıldır benzeri bir çalışmanın kimse tarafından gerçekleştirilemediğinden yakınan Gopin, “Dünyada, yerel bir Afgan imamının, saygın İslam bilginlerinden barış ve insan hakları konusunda bir şeyler öğrenmesini istemeyen o kadar çok güç var ki. Ya hükümetler ya da ayrı ayrı şebekelerin onları öldürebilir.” diye konuştu.
İnsan hakları savunucularının dünya genelinde savunmasız olduğunu ifade eden Gopin, “Global dünya tarafından Afganistan’a milyar dolarlar harcanmasına rağmen biz bu insanları koruma altına alabilecek uluslararası mekanizmalardan yoksunuz.” dedi.
Başarılı sonuçlar almak için insanlığın önünde yeterince iyi örnek olduğuna da değinen Gopin “Mısır’da Hıristiyan ve Müslüman ailelerin uzun yıllar boyunca birlikte ortak ticaret yaptıklarını ve ittifak halinde olduklarını öğrendiğimde çok şaşırdım. Bu örnek Hıristiyan ve Müslümanların bir araya gelerek demokratik şartlar altında bir toplum oluşturabileceği potansiyelinin göstergesi” diye konuştu.
Gopin bir soru üzerine “Pakistan ve Afganistan’da askeri fundamentalizmin sorun olduğu gözüküyor. Ama işin köküne indiğinizde bunun böyle olmadığını, problemin kökünde mafya ve devletler tarafından finanse edilen gaddarlık olduğunu görüyorsunuz. Siz medreseleri adam kaçıran ve çocukları istismar eden ruhani birlik olarak algılayamazsınız. Buralar artık dini enstitü değil. Bu Soğuk Savaş zamanından başlayan ve devletler tarafından finanse edilen bir savaş vasıtasıdır. Sonuçta din orada şahsi, çıkarcı insanların kötü amaçlarını hayata geçirmek için bir perde olarak kullanılmış. Bu aslında insanlığın, yolsuzluğun ve devletlerin sorunudur” dedi.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment