Büyükelçi’den senatörlere skandal mektup

Büyükelçi’den senatörlere skandal mektup

Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın, Türkiye’deki basın özgürlüğü ihlallerini sert bir dille eleştiren 74 imzalı senato mektubunun engellemeye çalıştığı ortaya çıktı.

Amerikalı senatörlere birer mektup gönderen Kılıç, Türk hükümetinin özgür basın ilkelerine sahip çıktığını ve ‘hapiste gazeteci bulunmadığını’ ileri sürdü. Kılıç’ın gerçeğe aykırı bilgiler içeren mektubunu alan senatörler, mektuptan imzalarını çekmedikleri gibi kararsız bazı senatörler de tepki olarak imza attı.

Gerçek ve yapıcı eleştirinin doğru ve objektif bilgilere dayanması gerektiğini belirten Kılıç, “Sizinle bazı gerçekleri paylaşmak istiyorum” ifadesinin ardından 14 Aralık operasyonları hakkında bazı gerçek dışı bilgiler veriyor.

‘HEMEN SERBEST BIRAKILDILAR’ İDDİASI

Büyükelçi Kılıç, operasyonlar kapsamında tutuklanan 13 medya çalışanının operasyonların hemen ardından serbest bırakıldığını iddia ediyor. Gözaltı sürelerinin kaç gün sürdüğüne dair bir detayın bulunmadığı mektupta serbest bırakılmaların operasyondan ne kadar süre sonra olduğu tasvir edilirken İngilizcede “hemen, derhal, acilen” manasına gelen “immediately” ifadesi kullanılıyor. Oysa ki özgür basına darbe operasyonunda ilk gün 3, ikinci gün 8, üçüncü gün 1 medya çalışanı serbest bırakıldı. Ekrem Dumanlı ise operasyondan tam 5 gün sonra 19 Aralık’ta serbest kaldı. Ayrıca Ekrem Dumanlı’nın yurtdışına çıkışı yasaklandı. Samanyolu Medya Grubu başkanı Hidayet Karaca ise hala tutuklu.

Kılıç’ın mektubunda Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) raporları kaynak gösterilerek Türkiye’de sadece 7 gazetecinin hapiste olduğu ve hiçbirinin gazetecilik faaliyeti dolayısıyla hapse girmediği ifade ediliyor. Ancak Senatörlerin mektubunda ismi geçen Hidayet Karaca ve “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilen Mehmet Baransu’ya değinilmiyor.

Mektubun son bölümünde Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğüne evrensel insan hakları ve demokratik değerlerin temel dayanağı olarak kesin olarak sahip çıkıldığı ileri sürülüyor.

GERÇEK DIŞI BEYANLAR TERS ETKİ YAPTI

Kılıç, senatörlere yolladığı mektuba, AB Bakanlığı tarafından hazırlanan ve AB Bakanı Volkan Bozkır’ın Washington ziyaretinde katıldığı programlarda muhataplarına sunduğu üç sayfalık bir bilgi notu ekledi. Üç sayfalık bilgi notunda şu an hapiste bulunan gazetecilere yöneltilen suçlamalar hakkında bilgiler yer alıyor. Söz konusu bilgi notlarında da Hidayet Karaca ve Mehmet Baransu’nun ismi yer almıyor.

Büyükelçiliğin tüm girişimlerine rağmen senatoda imzaya açılan mektubun 74 gibi tarihi bir sayıya ulaşması Washington’da bu girişimlerin ters teptiği yorumlarına neden oldu.

‘KİRALIK’ HAKARETİ TEPKİYİ ARTIRDI

Geçtiğimiz ay da Temsilciler Meclisi’nin 88 üyesi Türkiye’deki basın özgürlükleri ihlallerine ilişkin John Kerry’ye hitaben bir mektup kaleme almıştı. Kılıç’ın bir mektup da 88 Kongre üyesine gönderdiği iddia ediliyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise mektuba imza atan Kongre üyelerine tepkisini ‘Türkiye aleyhine kampanya yürüten kiralık kişiler’ sözleriyle dile getirmişti.

Türkiye’deki basın özgürlüğü kısıtlamalarına yönelik endişeler başta Beyaz Saray, ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Kongresi olmak üzere, Amerika merkezli dünyaca bilinen saygın sivil toplum kuruluşları Freedom House, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Uluslararası Af Örgütü, Ulusal Basın Kulübü (NPC), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) tarafından bugüne kadar defalarca dile getirildi.

Türkiye, Freedom House’un basın özgürlüğü raporunda ‘özgür değil’ kategorisindeki ülkeler arasında yer alırken, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RWB) örgütünün benzer bir raporunda basın özgürlüğünde dünyada 149. sırada gösteriliyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.