Af Örgütü Genel Sekreteri Shetty: Gezi olaylarını duyunca şoke oldum

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty, insan hakları bakımından bölgesinin lider ülkesi Türkiye’de yaşanan olayları duyduğunda şoke olduğunu söyledi.

Af Örgütü tarafından yarın yayınlanacak Gezi Raporu öncesinde Zaman Amerika’ya konuşan Salil Shetty, “Büyük hayal kırıklığı yaşadım, çünkü Türk hükümeti ve yetkililerinden daha duyarlı olmalarını bekliyordum.” dedi.

Salil Shetty, Mısır’da Mübarek dönemindeki hukuksuz uygulamaların artık ‘insan hakları’ kılıfı altında aynen sürdürüldüğüne dikkat çekti. Af Örgütü Genel Sekreteri Shetty, sığınmacılara ev sahipliği yapan ülkelere yeterli yardımda bulunmayan Batılı ülkeleri de eleştirdi.

Türkiye’nin Gezi olaylarına kadar insan haklarının, demokratik değerlerin gelişimi adına bölgesinde örnek ülke gösterildiğini belirten Shetty, kendisinin de Türkiye’yi çok sevdiğini dile getirdi. Shetty, Gezi olaylarında güvenlik güçlerinin sergilediği tutum ve hükümetin aldığı tavır karşısında şoke olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Tunus’ta, Mısır’da, Suriye’de başlayan Arap Baharı’nda halkların demokratik hak arayışında ilk destek veren ülke Türkiye’ydi. Hatta Kürt sorununda dahi hükümetin attığı olumlu adımlar, demokratik gelişim adına bölgede çok değerliydi. Tüm bunların ardından Türk hükümetinin Gezi Parkı gösterilerine yönelik gösterdiği tutum cidden sürpriz oldu.”

Marjinal grupların Gezi eylemlerini farklı yöne çekmeye çalıştıklarını kabul eden Shetty, “Ancak teröristin bile hakları olduğu unutulmamalı. Ayrıca Türkiye demokrasi ve insan haklarından yana olan bir ülke olarak diğerlerine benzememeli.” ifadelerini kullandı.

Bu arada raporda Türk hükümetinden Gezi olayları ile ilgili bazı taleplerde bulunan Örgüt, özellikle olayların bağımsız bir heyet tarafından acilen ve de adil bir şekilde araştırmasını istiyor.

MISIR’DA DİKTATÖR GİTTİ AMA DİKTA YÖNETİMİ GİTMEDİ

Mısır’da darbe hükümetinin yaptıklarının uluslararası bir heyet tarafından araştırılmasını isteyen Salil Shetty, “Mısır dışişleri bakanı ile yaptığımız görüşmede bize gösterilerin bastırılmasıyla ilgili olarak soruşturma başlatılacağı sözü verdi. Bunun uluslararası nitelikte olup olmadığını yakından takip edeceğiz.” dedi.

Bugün Mısır’da yapılanların Mübarek döneminden farksız olduğunu aktaran Shetty, “Daha vahimi ise, onca hukuksuz uygulamanın insan hakları bahanesiyle yapılıyor olması. Bu dönemin Mübarek’ten bir farkı varsa, eskiden hukuksuz uygulamaların gerekçesine insan hakları kılıfı uydurulmazdı.” şeklinde konuştu.

Mısır’da yaşanılanların hem Arapların hem de Filistin sorununu çok yakından ilgilendirdiğini kaydeden Shetty, “Ancak görüyoruz ki Mısır’da Mübarek döneminde olan tüm kötü alışkanlıklar, uygulamalar yeniden geldi. Hepsi geldi. Mısır’da diktatör gitti ama dikta yönetimi gitmedi.” şeklinde konuştu.

SURİYE’DE 100 BİNDEN FAZLA İNSANIN KİMYASAL SİLAHLA MI ÖLDÜRÜLMESİ GEREKİYORDU?

Suriye’de Beşşar Esed ile rejimin önde gelenlerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasını ilk dile getiren Af Örgütü olmuştu. Shetty, Suriye’de kullanılan kimyasal silahlara tepki veren uluslararası toplumu da eleştirdi. Shetty, ”Bugün uluslararası toplum kimyasal silahlara karşı sesini yükseltiyor ama 100 binden fazla insan Suriye’de kimyasal silahla öldürülmedi. Uluslararası toplumun tepki göstermesi için illa kimyasal silah mı gerekiyor.” tepkisini gösterdi.

Rusya ile Çin’i Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Esed rejimini korumaktan vazgeçmeye çağıran Shetty, Brezilya, Güney Afrika gibi ülkelerin de sessiz kalmalarını eleştirdi. Mülteci sorununda en fazla etkilenen ülkelerden birinin de Türkiye olduğuna işaret eden Shetty, zengin ve Batılı ülkelerin Ankara’ya ve Suriye’nin diğer komşularına daha fazla yardımda bulunmaları gerektiğini söyledi. Shetty, “Uluslararası toplum artık bu yaşananlara daha fazla seyirci kalmayıp hem Suriye halkına hem de komşu ülkelere daha fazla yardım etmeli. Avrupa’da birkaç ülke Suriyeli mültecilere kısmi olarak kapı araladı ancak bu yeterli değil.” şeklinde konuştu.