ABD’li akademisyenler: Bu AKP-Cemaat kavgası değil, Türk halkına baskıdır

ABD’li akademisyenler: Bu AKP-Cemaat kavgası değil, Türk halkına baskıdır

Indiana Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Gülen Hareketi’ni anlama yönünde Hizmet’ başlıklı konferansta Hizmet hareketinin küresel barışın tesisi, prensipleri, tarihi, İslami akımlar içindeki yeri, politik duruşu olup olmadığı masaya yatırıldı.

ABD’nin saygın eğitim kurumlarından olan Indiana Üniversitesi’nin Osmanlı ve Modern Türkiye Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kemal Sılay tarafından organize edilen konferansa Hizmet ve Gülen hakkında çalışmaları bulunan akademisyenler ile gazeteciler konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Sılay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın demokrasiyi asıl hedefi doğrultusunda bir araç olarak kullandığını belirterek, Türkiye için zor ve sıkıntılı günlerin yaşandığını dile getirdi. ‘‘Erdoğan çok başarılı bir şekilde Türkiye Cumhuriyetini, Türkiye Korkular rejimine çevirdi’’ diyen Sılay, Türkiye’de basının, yargının ve sivil toplum kuruluşlarının baskı altında olduğunu hatırlattı.

Muhaliflerin Türkiye’nin birgün Ortadoğu ülkesi olacağı korkusu ile yaşadığını kaydeden Prof. Dr. Sılay, 17/25 Aralık 2013 de düzenlenen Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu için, ‘‘Türkiye tarihinde görülmüş en büyük organize suç örgütüyle karşı karşıya geldi’’ eleştirisinde bulundu.
‘‘Bugün her kim bu yolsuz ve faşist rejim hakkında eleştiride bulunursa hayatı tehlikeye giriyor. Bugün bu tehdit ve sindirme hareketi Fethullah Gülen’in şahsına ve Hizmet Hareketi mensuplarına karşı yapılmakta’’ diyen Sılay, Hizmet Hareketi’nin yalnızca Türkiye değil dünyadaki radikalleşmenin de önündeki umut olduğunu dile getirdi.
Hükümetin ülkede oluşturduğu kavga ortamını Sılay, ‘‘AKP-Cemaat kavgası değil bu Türk halkına baskıdır. Sadece Hizmet Hareketi’ne gönül vermiş insanların değil her Türk vatandaşının sorunudur’’ dedi.
Baskının giderek arttığını ve bunun da kendisini endişeye sevk ettiğini vurgulayan Sılay, ‘‘İnsanlar sokağa çıkabilirler ve Allah göstermesin şiddette başvurabilirler. Beni en çok korkutan bu’’ diye konuştu.

IMG_2609HİZMET TÜRKİYE’DE DEMOKRATİK KAZANIMLARIN ARTMASINA KATKI SAĞLADI
Indiana Üniversitesi’nin Bloomington kampüsünde cumartesi günü organize edilen programa akademisyen, gazeteci ile farklı mesleklerden insanlar katıldı.
Katolik İlahiyat Birliği Üniversitesi Katolik-Müslüman Bölümü Başkanı Scott Alexander, Hizmet’i İslami akımlar içinde ‘Yeni Gelenekçi ve Sufi’ görüşüne dayalı bir hareket olarak değerlendirdi. Bediüzzaman Said Nursi’nden günümüze Hizmet Hareketi’nin temel çıkış prensiplerini yüzden fazla katılımcının iştirak ettiği konferansta dile getiren Alexander, ‘‘Hizmet Hareketi Türkiye’de demokratik kazanımların artmasına, gelişmesine katkıda bulunuyor’’ diye konuştu.
Hizmet Hareketi’nin diğer İslami gruplardan ayıran en önemli özelliğinden birisinin de ‘‘insanların dinlerini değiştirmek değil, evrensel insani değerleri insanlara taşımak’’ olarak tanımlayan Doç. Dr. Alexander şöyle devam etti; ‘‘Bu bağlamda Hizmet’in en önde gelen prensiplerinden birisi de hoşgörü. Mevlana misali herkese kucak açan ve bir yönüyle de kimseye kin tutmadan yoluna devam eden bir hareket. Bir diğer önemli prensibi de demokrasiye olan bağlılığı.’’
HİZMET KENDİSİNE SİYASET ÜSTÜ DİL GELİŞTİRMELİ
Hizmet Hareketi’nin politika ile ilişkisi, a politik duruşu ve siyasi partilerle olan ilişkilerini dile getiren Turkish Review dergisinin Genel Yayın Yönetmeni ve Zaman Gazetesi yazarı Kerim Balcı, Camia’nın hiçbir zaman bir partiye angaje olmadığının altını çizdi. Camia’nın olgu ve durumlara karşı tavır aldığını ancak tarafgirlik içinde hareket etmediğini vurgulayan Balcı şöyle konuştu; ‘‘Öncelikle ‘taraf olmak’, ‘taraftar olmak’ ve ‘tarafgir olmayı’ birbirinden ayırmalıyız. Bir politik duruşa destek olmak taraf olmaktır. Türkiye’nin AB’ye üyeliğini desteklememiz bizi bu konuda taraf kılıyor. Taraftar olmayı ise bir futbol takımını desteklemekten anlayabiliriz. Yani bir duruşu desteklemek için o dili kullanmak ve güçlendirmektir. Tarafgirlik ise Hizmet için asla kabullenecek bir durum değildir. Zira bu dili politize etmektir. Kutuplaştırıcıdır, tek doğrucudur.’’
Hizmet hareketinin a politik duruşunun politik olmadığı anlamına gelmeyeceğini dile getiren Kerim Balcı, ‘‘Ancak Hizmet kendisine siyaset üstü dil geliştirmek zorunda’’ diye konuştu. Balcı ayrıca herkesin geçmişte yaşanan ve bugünkü sorunlardan da özeleştiriye çekmesi gerektiğine işaret etti.

IMG_9610-2JOHN PHAL: HOCAEFENDİ ŞİDDETİ TASDİK ETMEDİ
Gün boyu süren konferansın bir diğer konuşmacısı da Philadelphia Lutheran İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi John Phal oldu. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin eğitim hayatı ve ailesi hakkında bilgi veren Phal, Hizmet Hareketi’nin çıkış noktasının ‘‘güven’’ üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Fethullah Gülen’in insanlara günlük ibadetlerinin yanı sıra toplumsal görev bilinci de aşıladığını kaydeden öğretim üyesi Phal, ‘‘Hocaefendi hiçbir zaman şiddet öğretilerini tasdik etmedi ve buna da müsamaha göstermedi’’ dedi.
Gülen’in barışın tesisini Hizmet insanlarına ‘ibadet’, ‘dua’, ‘sohbet’ ve ‘hizmet etme’ duyguları ile aşıladığını belirten Phal, bir diğer öğretinin de Camia’da empati yapmak olduğunun altını çizdi. Gülen’in gençleri klasik cami eğitimlerinin yanı sıra kamplar düzenleyerek öğretimlerine yeni bir yaklaşım getirdiğini aktaran Phal, ‘‘Hizmet Hareketi ve Hocaefendi barışın tesisi adına yalnızca dinler arası değil toplumun tüm unsurları arasında diyalog bağlarının kurulabileceğini herkese gösterdi ve hayata geçirdi’’ diye konuştu.
ORİ SOLTES: GÜLEN HEP BARIŞI TAVSİYE ETTİ
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin hayatı boyunca hep barışı tavsiye ettiğini hatırlatan Georgetown Üniversitesi öğretim üyesi Ori Soltes, yine Hocaefendi’nin gençlerin eğitimine çok önem verdiğinin altını çizdi. Hocaefendi’nin bir farklı yönünün de İslam’ın içinde bulunan evrensel değerleri insani değer ve mesajlarla yaydığını aktaran Soltes, ‘‘Hizmet, küresel ve lokal barışın tesisinde bir araç. Kaliteli ve evrensel insani değerlere üzerine bir eğitim yolunda Hizmet bir araç. Yoksullukla mücadele de Hizmet bir araç’’ diye konuştu.
Türkiye’de yaşanan son sıkıntılara da konuşmasında değinen Soltes, Hizmetin tüm dünyada barışın tesisini hayata geçirmeye çalışırken Anadolu’da son dönemlerde toplum üzerinde ciddi baskıların oluşturulduğunu kaydetti. Soltes, ‘‘1934 Almanyası’nda Hitler ile Goebbels’ın yaptıklarını hatırlatıyor bugün Türkiye’de olup bitenler. İnsan sormadan edemiyor, bu işi (baskı ve zulmü) o dönemde olduğu kadar ileri boyutta götürecekler mi diye?’’
Konferansın konuşmacıları arasında New Jersey eyaletinde bulunan Montclair Üniversitesi öğretim üyesi Alp Aslandoğan, hükümetin Hizmet hareketine karşı yürüttüğü sistematik saldırı yöntemlerini, şekillerini ve nedenlerini dile getirdi. Aslandoğan, hükümetin saldırılarını; nefret dili, hükümet taraftarı savcıların yürütttüğü hukuksuz operasyonlar, anayasa ve yasalara aykırı baskılar, ayrımcılık, cadı avı, korkutma-tehdit ile yandaş olmayanları işten çıkarma olduğunu söyledi.
Hizmet aracılığı ile Türkiye’ye yaptığı ziyaretti ve deneyimlerini katılımcılara paylaşan Amerikan-İslami İlişkiler Konseyi’nin (CAIR) Chicago Bölge Temsilcisi Ahmed Rehab, ‘‘Türkiye’de gördüğüm güzellikler ayrı bir konu ancak Hizmet’e mensup insanların misafirperverliğini, alçak gönüllülüğünü, samimiyetini ve güler yüzlülüğünü anlatabilecek kelimeler bulamıyorum’’ dedi.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.