Columbia Üniversitesi öğretim üyesi Phillips: Seçimin akıbetinden endişeliyim

Fordham Üniversitesi’nde konuşan Columbia Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. David Phillips, Türkiye’de Pazar günü yapılacak seçimler ve sonrası için ciddi endişeli olduğunu dile getirdi.

Phillips seçimlerde oyların çalınabileceği uyarısı yaptı ve seçim sonuçlarının yok sayılabileceğini gibi ihtimaller olduğuna da işaret etti.

Phillips, “1 Kasım’da halk AKP’ye 7 Haziran’da gösterdiği ilginin daha azını gösterecek. Erdoğan’a halk desteği  arzu ettiği başkanlık sistemini hayata geçirmeye yetecek oranda olmayacak” dedi.

Önceki seçimlerde olduğu gibi yine oy çalmak için AKP’lilerin adının karışacağı bir skandalın kendisini şaşırtmayacağını belirten Phillips, ancak HDP verilen oylara yapılacak bir müdahalenin büyük felakete yol açabileceğini söyledi.

Columbia Üniversitesi Barış ve İnsan Hakları Bölüm Başkanı Phillips, “HDP’ ye verilen oylar çöplerden çıkarsa iç savaş sürecine girilir’’ iddiasında bulundu.

Bill Clinton, George W. Bush ve Barack Obama hükümetleri döneminde ABD Dışişleri Bakanlığı’na üst düzey danışmanlık yapan Phillips, PKK ile ilgili yorumları Türkiye’de rahatsızlığa yol açıyor. PKK’ın terör listesinden biran önce çıkarılması gerektiğini savunan Phillips, bu iddiasını da YPD ile açıkladı.

Phillips, “YPD, Irak ve Suriye’de Amerika’nın en güvenilir müttefiki. PYD ile PKK kardeş iki örgüt” dedi. Phillips, PKK’ın terör listesinden çıkması durumunda da barış sürecinin daha sağlıklı yürüyeceği iddiasını ortaya attı.

KUTUPLAŞMA CİDDİ TEHDİT

Türk halkı derin bir kutuplaşma içinde olduğuna işaret eden David Phillips, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kavgacı üslubunun kutuplaşmayı giderek  körüklediğini vurguladı.

“Dünya’da Türkiye’nin rolü: Mülteci, IŞİD ve gelecek seçim” başlıklı oturumda konuşan Phillips, Türkiye’nin uzlaşma  ve demokrasiden yana olması gerekiyor” yorumunda bulundu.

Uzlaşı kültürünün inşaa edilememesi durumunda Türk insanının kaybedeceğini vurgulayan Phillips şöyle devam etti; “Oysa Türkiye, demokrasiden giderek uzaklaşıyor, ekonomi bozuluyor. Türkiye ile Amerika arasında ilişkiler bozuluyor. Bütün bunların sorumlusu AKP  yönetimi ve Erdoğan’ın uygulamalarıdır. Amerika tüm bu gelişmeleri derin bir kaygıyla karşılamaktadır.”
Erdoğan Türk halkını bir araya getirmesi gerekirken bölen insan olduğunu anlatan Phillips, “2011 yılı başından itibaren Erdoğan herkesi kucaklamak yerine  gücünü arttırmak ve paylaşmamak için bir arayış içine girdi. Anayasayı değiştirmek için halktan yeterli milletvekili istedi. Alamadı, alamayınca daha agresif yollara baş vurdu. Kendi gücünü engelleyecek her şeye savaş açtı. Nihayetinde otoriter bir konuma geldi” dedi.

“OBAMA, ABD’NİN KIRMIZI ÇİZGİLERİNİ ANLATACAK”

Antalya’da önümüzdeki ay yapılacak olan G20 zirvesine Başkan Barack Obama’nın katılacağına dikkat çeken Phillips, “Türkiye güvenilecek bir ortak olma konumundan uzaklaştı. Güvenilir değiller çünkü görülüyor ki ülkenin istihbarat birimleri El Nusra, IŞİD gibi terör örgütlerine silah yardımı yapıyor” iddiasında bulundu.

AKP’nin Suriye’de yalnızca terör örgütlerine silah tedarik etmediğini aktaran Phillips, bu örgütlerin çatışmada yaralanan elemanlarını da hastanelerinde tedavi ettiğini kaydetti. Phillips, Suriye’de savaşan yabancı savaşçıların da Türkiye’nin bilgisi ve desteği ile Suriye’ye gidebildiklerini savunarak, “Ben sanmıyorum ki İstanbul’a gelen bir yabancı Türk devletinin bilgisi dışında Suriye sınırına giderek oradan geçebilsin. Evet Türkiye ile Suriye sınırı çok uzun ama Türk devleti yabancı savaşçıları bilmeyecek kadar da donanımsız değil” dedi.

IŞİD’i Erdoğan yönetiminin kontrol etmeye çalıştığı ancak bunda da istediği ölçüde başarılı olamadığını belirten Phillips şunları aktardı; “Ankara, IŞİD’e karşı mücadele eden koalisyonun içerisinde yer almak istemedi. İncirlik Üssü’nün IŞİD’e karşı kullanılması için bir süre  direndi. Türkiye’nin güvenilirliği ve Erdoğan’ın demokrasi kredibilitesi  tartışmalı hale geldi. Obama, Erdoğan ile  Antalya’da açık bir şekilde Türkiye’nin bu gidişatını doğru yöne koymak için  konuşacaktır. Hem de başbaşa konuşacaktır. Açık şekilde ABD’nin kırmızı çizgilerini anlatacaktır.”