Uygurların emeğini sömürdüğü iddiasıyla Almanya’da Lidl ve Aldi’ye dava: Türkiye’de durum ne?

Uygurların emeğini sömürdüğü iddiasıyla Almanya’da Lidl ve Aldi’ye dava: Türkiye’de durum ne?

Almanya’da birçok tekstil firması hakkında, Çin’de Uygurların zorla çalıştırılmasından kazanç sağladıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu.

Avrupa Anayasal Haklar ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR), tekstil alanında faaliyet gösteren birçok Alman şirketi hakkında Federal Başsavcılığa suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusunda bulunulan şirketler arasında Hugo Boss ve C&A gibi tekstil devleri ile Aldi ve Lidl gibi market zincirleri de bulunuyor.

Dernek, bu şirketleri ‘doğrudan veya dolaylı olarak Sincan’daki Uygur azınlığın zorla çalıştırılmasından yararlanmak ve suça ortak olmakla’ suçluyor.

AVRUPALI DEVLETLERİN ‘İKİ YÜZLÜ’ TAVRINA ELEŞTİRİ

ECCHR Federal Başsavcılığa sunduğu dava dilekçesinde Uluslararası Af Örgütü’nün raporlarına da atıfta bulundu. Af Örgütü, yayınladığı raporlarda Çin yönetimine Uygurları tekstil sanayiinde çalışmaya zorladığı suçlaması yöneltiyor. Alman şirketlerinin de halen ya da kısa süre öncesine kadar Sincan’da üretim yapan tedarikçi firmalarla çalıştığı ileri sürüldü.

ECHHR, Federal Başsavcılıktan ‘muhtemel zorla çalıştırmayı ve şirketlerin muhtemel hukuki sorumluluklarını incelemeye almasını’ istedi. Karlsruhe’de bulunan savcılık, Almanya’da devletler hukuku başlığındaki suçların kovuşturulmasından sorumlu bulunuyor.

ECHHR İş ve İnsan Hakları Programı Müdürü Miriam Saage-Maaß “Şirketleri Uygur halkının sömürüsünden kazanç sağlarken, Avrupa hükümetlerinin Çin’deki insan hakları ihlallerini eleştirmesinin kabul edilemez” olduğunu söyledi.

FRANSA’DA 4 BÜYÜK ŞİRKETE DAVA AÇILMIŞTI

Benzer bir şikayet, nisan ayında Fransa’da yolsuzlukla mücadele derneği Sherpa tarafından Uniqlo ve Zara dahil olmak üzere dört çok uluslu giyim şirketine karşı yapılmıştı.

82 KÜRESEL ŞİRKET

Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü (ASPI), geçtiğimiz yıllarda yayınladığı bir raporda, 82 küresel şirketi Sincan dışındaki Uygur işçilerinin istismar edici iş gücü transferi programları aracılığıyla kullanımından doğrudan veya dolaylı olarak yararlandığını tespit etmişti.

Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nün dünya çapında yankı uyandıran raporunun ardından bu konuda küresel çapta bir farkındalık oluştu.

ABD, İngiltere, Avrupa Birliği ve Almanya, Uygurların sömürüsüne dayanan şirketlerle iş yapmayı durdurmak için adımlar attı ve atıyor.

İNGİLTERE, YASAL DÜZENLEME YAPACAĞINI AÇIKLADI

İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Parlamentoda Ocak ayında yaptığı açıklamada, Çin’in Şincan Uygur Özerk Bölgesi’yle bağlantılı ürünlerin ülkedeki tedarik zincirine girmesini engellemek amacıyla şirketlere yönelik yeni düzenlemeler getireceğini duyurdu.

Modern Kölelik Yasası’nın para cezalarını içerecek şekilde sertleştirileceğini belirten Raab, tedarik kurallarına uymayan şirketlerin hükümet sözleşmelerinden men edileceğini ve özellikle Sincan’dan gelen ürünler üzerinde ihracat kontrolleri başlatılacağını belirtti.

AVRUPA PARLAMENTOSUNDAN ŞİRKETLERE ÇAĞRI

Avrupa Parlamentosu’nda da Aralık ayında bütün siyasi grupların katılımıyla “Zorla çalıştırma ve Sincan Uygur Özerk Bölgesindeki Uygurların durumu” konulu karar tasarısı kabul edildi.

Tasarıda “Çin hükümetinin yürüttüğü zorla çalıştırma, özellikle Uygur, Kazak, Kırgız ve diğer Müslüman azınlık gruplarının Sincan’daki fabrikalarda ve kapalı kamplarda sömürülmesi sistemi, zorla çalıştırılan kişilerin Çin’in başka yerlerine gönderilmesi, bilinen Avrupa markaları ve şirketlerinin zorla çalıştırmadan faydalandığı gerçeği” kuvvetli şekilde kınandı.

Milletvekilleri, özel sektörden Sincan ile ilişkilerini değerlendirmelerini, arz zincirlerinde insan haklarına uyulduğunun tespiti için denetim yapmalarını, uyulmuyorsa iş ilişkilerini kesmelerini istedi.

ABD’DE TASARI TEMSİLCİLER MECLİSİNDEN GEÇTİ, SENATO’DA BEKLİYOR

ABD Temsilciler Meclisi de Doğu Türkistan’da zorla çalıştırma yoluyla imal edilen ürünlerin ABD’ye ithalatının yasaklanmasını ve işçi kaçakçılığına karışan kişilere yaptırım uygulanmasını öngören bir tasarıyı geçen yıl Eylül ayında kabul etti.

Tasarının yasalaşması halinde, Çin’in dünyaya ihraç ettiği pamuğun yüzde 80’inin geldiği Doğu Türkistan bölgesinden alım durdurulacak. Ayrıca bu bölgede üretilen birçok malın alımı yasaklanacak.

Ancak başta Apple ve Nike gibi ünlü markalar olmak üzere Çin’de üretim tesisi bulunan birçok ABD’li firmanın, bu tasarıya karşı lobi yaptığı iddia edilmişti. Söz konusu tasarı halen Senatoda bekliyor.

XPCC FİRMASINDAN İTHALAT YASAĞI

ABD, geçtiğimiz yıl Uygur Türklerinin zorla çalıştırıldığı gerekçesiyle, Çin’in pamuğunun yüzde 30’una yakınını üreten ve Çin ordusuyla bağlantılı olduğu iddia edilen Sincan Üretim ve İnşaat Şirketi’nden (XPCC) pamuk ürünlerinin ithalatını yasakladı.

XPCC’den gelen ve ABD limanlarında bekleyen tüm pamuk ürünleri alıkonuldu. ABD Hazine Bakanlığı da XPCC ile doğrudan iş yapılmasını yasakladı.

ALMANYA’DA TEDARİK ZİNCİRİ YASASI MECLİSTEN GEÇTİ

Almanya’da da küresel çapta faaliyet yürüten büyük Alman şirketlerini insan hakları ve çevre koruma konularında dünya çapındaki tedarikçilerinden sorumlu tutan ‘Tedarik Zinciri Yasası’ 11 Haziran’da Federal Meclis’ten geçti.

Yasa, küresel çapta faaliyet yürüten büyük Alman şirketlerini insan hakları, çocuk işçiliği, doğal kaynaklar ve iklim koruma konusunda daha fazla sorumluluk almaya zorluyor.

Yasa ile ilk etapta 3 bin ve daha fazla çalışanı olan Alman şirketleri yurt içi ve yurtdışındaki tedarik zincirlerinde meydana gelen çocuk işçi çalıştırma ve zorla çalıştırma gibi sıkıntılı konular nedeniyle sorumlu tutulacak.

Yasa 3 bin ve daha fazla işçisi olan işletmeler için 1 Ocak 2023 itibariyle geçerli olacak. 1,000 ve daha fazla işçisi olan işletmeler için ise 2024’ten itibaren geçerli olacak.

Yasanın ihlal edilmesi durumunda 8 milyon euro veya yıllık cironun yüzde 2’sine kadar ceza verilebilecek.

Yasanın Uygur Türklerine karşı yapılan insan hakları ihlalleri nedeniyle Çinli firmalarla iş yapan Alman firmaları zorlaması bekleniyor.

H&M, PAMUK TEDARİĞİNİ DURDURDU

İsveç merkezli dünyaca ünlü giyim firması H&M de geçen yıl Eylül ayında etnik azınlıkların ‘zorunlu çalıştırılması’ nedeniyle Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden pamuk tedarik etmeyeceğini duyurdu.

Bu kapsamda H&M, Çinli iplik üreticisi Huafu Fashion ile sözleşmelerini iptal etti.

JAPON DEVLERİ DE ÇİNLİ FİRMALARLA İŞ YAPMAYI BIRAKIYOR

Son olarak Şubat ayında Japonya’daki 12 büyük şirket Sincan bölgesindeki Müslüman Uygur azınlığın zorla çalıştırılmasından yararlandığı tespit edilen Çinli ortaklarıyla işlerini bırakacaklarını veya bırakmayı düşüneceklerini açıkladı.

Uygur politikası nedeniyle Çinli şirketlerle iş anlaşmalarını gözden geçirme kararı alan dev firmalar arasında Sony, Toshiba, Hitachi, Fast Retailing, Ryohin Keikaku gibi uluslararası ticaret yapan markalar bulunuyor.

ÇİN’DEKİ PAMUK ÜRETİMİNİN YÜZDE 80’İ SİNCAN’DA

Çin dünyadaki pamuğun beşte birini üretiyor. Çin’deki pamuk üretiminin yüzde 80’i ise, elverişli iklim şartları ve verimli toprakları sebebiyle Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yapılıyor.

Birleşmiş Milletler ve dünyanın önde gelen sivil toplum örgütlerinin verilerine göre şu anda Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde 1 milyona yakın Uygur Türkü, Kazak ve diğer Müslüman etnik azınlıklar Pekin yönetimi tarafından toplama kamplarında zorla çalıştırılarak ucuz işgücü olarak kullanılıyor.

İŞGÜCÜ TRANSFER PROGRAMI

Çin’de ‘iş gücü transfer programı’ kapsamında toplama kamplarından ya da kırsal kesimden getirilen Doğu Türkistanlılar, fabrikalara sevk ediliyor.

Programa zoraki tabi tutulan Uygurların Mandarince (Çince) öğrenmeleri ve haftalık törenlerde Çin Komünist Partisi’ne (ÇKP) sadakat yemini etmeleri gerekiyor.

Uygurların modern kölelik olarak tanımladığı program, devlet medyası tarafından yoksulluğu azaltıcı bir adım olarak tanımlanıyor ve övgüyle anlatılıyor.

AKP HÜKUMETİ VE TÜRK FİRMALAR SESSİZ

Batı dünyasında bu konuda oluşan farkındalık takdir toplarken İslam dünyasının ve Türkiye’nin tepkisizliği dikkat çekiyor. AKP hükumeti ve Türk firmaları bugüne kadar bu konuda ne bir adım attı ne de bir açıklama yaptı.

Tekstil sanayisi ile ön plana çıkan Türkiye’de hangi şirket ve kuruluşların Çin’den Uygurların sömürüsü ile elde edilen pamuğu ve ipliği kullandığı bilinmiyor. Bu konuda yapılmış bir çalışma da bulunmuyor.

DAHA ÖNCE 5 ÜLKE ‘SOYKIRIM’ DEDİ

Çin’in özellikle Müslüman Uygur Türklerine karşı uyguladığı insan hakları ihlalleri, uluslararası saygınlığa sahip insan hakları kuruluşları ve Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı kuruluşlar tarafından defalarca raporlaştırıldı.

ABD’de Donald Trump yönetimi ve Biden yönetimi Çin’in Uygulara karşı politikalarını ‘soykırım’ olarak tanımladı. Kanada, Hollanda, İngiltere ve Litvanya parlamentoları da bu yönde karar aldılar.

ABD ve Avrupa Birliği dahil çok sayıda ülke Çin’e karşı yaptırım kararları aldılar.