Dolar kuru Cuma günü piyasaların kapanması sonrasında tarihi bir zirve olan 10 TL’yi ilk kez aştı. Bu yıl içinde TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 25’e ulaştı.
Son değer kaybı, Çarşamba günü ABD’den gelen enflasyon verilerinin beklenenden yüksek çıkması ile tetiklendi. Dolar, ABD Merkez Bankası’nın sıkılaştırma politikasını erkene çekme olasılığına karşı değerlenmeye başladı.
ABD’de faiz artışları, dış borcu fazla olan Türkiye gibi gelişen ekonomilerden fonların çekilmesi sonucunu doğuruyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Eylül ayından bu yana, politika faizlerini 300 puan azalttı.
Reuters’ın anketine katılan, ekonomistler ve finansçılar gelecek hafta yapılacak toplantıda, faizlerin 100 puan daha düşürülmesini bekliyor.
‘Bu tüketimi boğacak bir politikadır’
Prof. Dr. Selva Demiralp, dolar 10 TL’ye henüz ulaşmadan Reuters haber ajansına şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kuru düşük tutarak, net ihracat artar mı? Bununla ilgili ciddi soru işaretleri var benim kafamda. Türkiye ekonomisi, ithal ara malına dayalı üretim yapısına sahip bir ekonomi. Yani siz daha fazla ihracat yapabilmek için daha fazla ithalat yapmak zorundasınız
“İçeride düşük kurun, enflasyona geçişkenlik etkisi olduğu için, düşük faiz politikası esasen Türkiye’de enflasyonu düşürmeyecek, artıracak ve tüketimi boğacak bir politikadır”
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan TBMM’de Cuma günü yaptığı değerlendirmede, hükümetin ihracatı desteklemek amacıyla yüksek döviz kuru hedeflediğine yönelik yorumların doğru olmadığını savundu.
Lütfi Elvan, “Türkiye dalgalı kur rejimi uygulamaktadır, kurun değeri de piyasada belirlenir” dedi.
Yine Reuters’a konuşan Commerzbank analisti Tatha Ghose, “Ödemeler dengesi yaz boyunca iyi bir görünüm vermiş olabilir ama bu şu anda liradaki düşüşü engellemeyecek. Özellikle de Merkez Bankası faizleri düşürmeye devam ederse” değerlendirmesini yaptı.
