ABD Enerji Bakanı: İran anlaşmaya uygun davranıyor

ABD Enerji Bakanı: İran anlaşmaya uygun davranıyor

ABD Enerji Bakanı Ernest Moniz, İran’ın 14 Temmuz’da ilan edilen nükleer anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini şu ana kadar yerine getirdiğini ve Washington yönetiminde de varılan mutabakatın uygulanmasına yönelik hazırlıklar yapıldığını söyledi.

Kasımda Antalya’da yapılacak G-20 zirvesi öncesi düzenlenen Enerji Bakanları Toplantısı’na katılmak için geldiği İstanbul’da Türk yazılı basınından yalnız Zaman’a özel mülakat veren Moniz, mimarlarından olduğu İran’la nükleer anlaşmanın geleceği hakkında ümitli konuştu.

“Biz, Kongre’deki (onay) süreci(ni) tamamladık. Anlaşma, (ABD’de) 28 Ekim’de ya da belki de bundan birkaç gün önce yürürlüğe girecek. İran’ın da aynı şekilde mesafe almasını bekliyorum tamamen. Onca şeyden sonra ilerliyorlar da.” dedi.  Tahran’ın uyumluluk adımlarını attığını ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ile de geçmişteki nükleer çalışmalarının “muhtemel askeri yönünü çözmek için gerekli adımlar” açısından işbirliği yaptığını belirtti. “Yine de yapacak çok işleri var” diyen Amerikalı bakan, İran’ın tüm yükümlülüklerini IAEA’nın teyit edebileceği şekilde yerine getirmeden hiçbir yaptırım hafifletilmesinden yararlanamayacağını vurguladı. Washington’daki hazırlıkların da anlaşmanın uygulamaya geçilmesi yönünde olduğuna işaret ederek, “Dışişleri Bakanlığı bünyesinde yönetim geneli için uygulama ofisi kurduk. Enerji Bakanlığı’ndaki uygulama ekibimiz de görevlerinin başında. Tamamıyla uygulama ekseni etrafında dönüyoruz” dedi.

Portekizli bir göçmen ailenin çocuğu olarak 1944’te dünyaya gelen Moniz, mevcut görevi öncesinde de Başkan Bill Clinton döneminde üst düzey enerji bürokratı olarak çalışmış bir isim. Özellikle mühendislik ve temel bilimlerde dünyaca meşhur Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) uzun yıllar öğretim üyeliği ve yöneticilik yapan Moniz, 2,5 yıldır da enerji bakanı olarak ABD kabinesinde yer alıyor.

‘Petrole bağımlılık düşmeye devam edecek’

Moniz’in enerji dümeninde olduğu ABD, kısa süre önce günlük petrol üretiminde Suudi Arabistan’ı da geride bırakarak dünya liderliğine ulaşmıştı. Buna rağmen halen net ithalatçı konumunda olan ülke, günde 7 milyon varil petrol satın alıyor tedarikçi ülkelerden.

Moniz, “Petrol fiyatlarındaki sert düşüş, ABD’yi diğer büyük petrol üreticisi ülkelere, mesela Rusya’ya kıyasla nasıl etkiledi?” sorusunu da önce bunları hatırlatarak başladı cevaplamaya. “Düşük fiyatlar ABD ve Avrupa açısından genel olarak iyi oldu. (Ayrıca) Petrol bağımlılığının azaltılması, enerji güvenliği ve çevre açısından, iklim hedeflerinin yakalanması açısından iyi.” dedi. Bunun sağlanabilmesi için ABD’de üç hedefe odaklandıklarını söyledi: Taşıtlarda yakıt verimliliğinin artırılması, biyo-yakıtların maliyetinin düşürülmesiyle petrol ürünü yakıtların yerini alması ve elektrik taşıtların yaygınlaştırılması.

Petrolün özellikle ulaşım açısından “bir süre daha önemli bir küresel yakıt olarak kalacağına” şüphe olmadığını teslim eden ancak elektrik üretiminde petrol kullanımının düşmeye devam edeceğini belirten bakan, “Önümüzdeki on yıllarda petrole bağımlılığın daha da düştüğünü göreceğiz. Üretici ülkelerin ekonomilerini çeşitlendirmeleri (bu nedenle) kritik.” dedi.

Kaya gazı devrimi, 100-200 milyar dolar ek yatırım sağladı

Petrol fiyatlarının 2014’ün ikinci yarısında başlayarak süratle ‘100 dolar/varil’in üzerinden ‘50 dolar/varil’in altına düşmesi başta Rusya olmak üzere petrol ihracatı gelirlerine aşırı bağımlı ülkelerde ciddi ekonomik sonuçlar üretmişti. Moniz’in de ABD’nin olumlu yönde etkilendiğini teyit ettiği bu faktör dışında ülke adına enerjide büyük bir artı da son yıllarda doğalgaz sektöründe yaşandı. Yatay sondaj teknolojisindeki gelişmeyle zengin kaya gazı rezervlerinin yeryüzüne çıkarılması için “devrim” diyor Amerikan bakan.

“Kaya gazı devrimi sağ olsun, bizim doğalgaz fiyatımız diğer gelişmiş ekonomilere nazaran çok düşük. Bu sayede 100-200 milyar dolarlık yatırım oldu yeni imalat kapasitesine” sözleriyle anlatıyor nedenini de. ABD’de 1000 metreküp doğalgazın ticari fiyatı 280 dolar civarında. Türkiye’nin aynı miktar ithal gaz için ne ödediği kamuoyuyla paylaşılmıyor ancak sektör kaynakları İran ve Rusya’ya 450-500 dolar bandında ödeme yapıldığını aktarıyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.