Washington Post’tan Obama’ya İran uyarısı

Washington Post’tan Obama’ya İran uyarısı

İran’da selefi Mahmud Ahmedinejad’ın aksine “ılımlı” bir isim olarak gösterilen Hasan Ruhani’nin cumhurbaşkanlığına seçilmesi sonrasında ülkenin tartışmalı nükleer programı üzerinde uluslararası ilk müzakereler bugün İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılacak.

BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya’nın oluşturduğu P5+1 grubu ile İran heyetleri arasındaki diplomasi trafiği öncesinde Amerikan yönetimine kendi ülkesi basınından uyarı geldi. ABD’nin en muteber birkaç gazetesinden biri olarak bilinen Washington Post, dün yayımladığı başmakalesinde, Başkan Barack Obama yönetimine İran’a yönelik yaptırımları hafifletmekte ihtiyatlı davranması çağrısı yaptı. İran’ın bu yıl içinde yaptığı teknolojik transfer ve kazanımlarla, nükleer silah sahibi bir devlet olma yolunda eskiye oranla daha büyük bir tehdit olduğunu vurguladı.

Gazetenin yayın heyeti, ‘Yaptırımlar kaldırılmadan İran’ın silahsızlanmaya bağlılığı test edilmeli’ başlıklı makalede nükleer silah yapımında kullanılabilecek yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyumun bulunduğu Fordov tesisinin kapatılması ya da buradaki faaliyetlerin askıya alınmasının mevcut şartlarda artık İran’ın nükleer silah üretmesini engelleyebilecek yeterli bir adım olmadığını yazdı. İran’ın Fordov’dakilere oranla uranyumu çok daha hızlı işleyebilen santrifüjler kurulmaya başlanan Natanz tesisi ile ‘Ağır Su’ teknolojisiyle çalışacak yeni bir nükleer reaktörün önümüzdeki yıl tamamlanacağı Arak tesisinin de muhtemel bir anlaşmanın parçası olması gerektiğinin altını çizdi. Makalede, “İran kararlı bir şekilde nükleer savaş başlığı ana yapısını üretmeye dair potansiyel takvimi geriye götürmeye dönük adımlar atmadıkça hiçbir yaptırım rahatlığı sağlanmamalı.” denildi.

Ruhani’nin haziranda cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında Batı’da nükleer gerilimin çözümü noktasında temkinli bir iyimserlik havası oluşmuş, olumlu atmosfer ekimdeki BM Genel Kurul görüşmeleri sırasında bir araya gelmeleri dahi konuşulan Obama ve Ruhani’nin takip eden günlerde 1979 Devrimi sonrasında telefonla görüşen ilk ABD ve İran devlet başkanları olmaları ile taçlanmıştı. İran’ın nükleer programını varoluşuna doğrudan bir tehdit olarak gören İsrail ise yumuşayan diplomatik havadan rahatsızlık izhar etmişti.

ABD ve BM, İran’a ülkenin can damarı petrol ticaretini de kapsayan bir dizi yaptırımlar uyguluyor. Tahran, nükleer silah üretme çabasında olduğu suçlamalarını reddederek, ilgili bilimsel çalışmaların barışçıl amaçlı olduğunu savunuyor. Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’na taraf olmasına rağmen İran, yeraltındaki Fordov tesisinin varlığını uzun süre gizli tutmuş, bu tavrı nedeniyle de Batı’nın sert tepkisini çekmişti.

 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.