AB’nin ‘darbe’ inadı

AB’nin ‘darbe’ inadı

Avrupa Birliği, Mısır’daki askeri müdahaleyi ‘darbe’ olarak nitelendirmeme ısrarını sürdürüyor.

AB Komisyonu’na göre Mısır ordusu, “kutuplaşma ve gerilime” karşılık verdi ve artık bir an evvel demokrasiye geri dönülmesi için bütün adımları atmalı.

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi sözcüleri iki gündür Avrupa basınının ısrarla Mısır’daki askeri müdahaleye ‘neden darbe demediklerini’ izah etmede zorlanıyor. Dün AB Komisyonu’nun olağan basın toplantısında benzer sorularla karşılaşan sözcü Maja Kocijancic, ‘darbe’ kelimesini kullanmama konusundaki ‘istikrarı’ korudu.

Zaman’ın “Dün ‘daha fazla bilgi almaya çalışıyoruz’ dediniz. Bugün yeteri kadar bilgi sahibi olduğunuzu düşünerek olaylara darbe diyecek misiniz?” sorusuna Kocijancic, AB’nin pozisyonunda herhangi bir değişiklik olmadığını, söylenebilecek her şeyi söylediğini ifade etti. “Ordu, Mısır nüfusunun mühim bir kısmını destekleyerek artan gerilim ve kutuplaşmaya karşılık tepki göstermiştir. Şu an için önemli olan Mısır’ın bir an evvel demokrasiye dönmesi ve net bir takvimle cumhurbaşkanlığı, anayasa ve meclis seçimlerini kapsayıcı şekilde icra etmesidir.” dedi.

AB’nin ‘darbe’ kelimesini kullanmaktan ısrarla kaçınmasının Brüksel’in ‘demokratik itibarını’ zedeleyip zedelemeyeceği sorusuna cevaben ise sözcü, savundukları ilkelerin değişmediğini ve Mısır hadisesinde de bu ilkelerin değişmeden devam ettiğini savundu.

Bunun üzerine, AB’nin bir taraftan askeri müdahalelere karşı olduğunu savunurken diğer yandan Mısır’daki müdahaleye ‘darbe’ dememesinin bir çelişki olup olmadığını, İslam ülkeleri söz konusu olduğunda AB’nin çifte standart suçlamaları ile karşı karşıya kalabilecekleri endişesi taşıyıp taşımadığını soran Zaman’a Kocijancic, “Bu konuda söyleyebileceklerimin hepsini söylediğimi sanıyorum. Duruşumuz gayet net.” cevabını verdi.

Önceki gün de basın karşısına çıkan bir diğer sözcü Michael Mann benzer soruları cevapsız bırakmayı tercih etmiş, Mursi’nin güvenliğinden endişe edip etmedikleri sorusu karşısında ise “ellerinde yeterli bilgi olmadığını” açıklamıştı. Birliğin yasama kolu olan Avrupa Parlamentosu’nda Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığı görevini yürüten Alman Hıristiyan Demokrat vekil Elmar Brok’un darbenin “gerçek demokrasi için fırsat” olabileceğine dair yazılı açıklaması ise özellikle dikkat çekmişti. AB’nin kolektif sessizliği gibi üye devletler de müstakil açıklamalarında askeri müdahaleye karşı olduklarını belirtmekle birlikte Mısır’da yaşananın ‘darbe’ olduğunu söylemekten ısrarla kaçınıyor.

 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.