WP- Obama zorlu güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya

Seçim zaferi resmen onaylanmamasına rağmen Başkan Obama bir yandan ülkenin kötüleşen ekonomisini ve Temsilciler Meclisi ile bütçe açığını tartışırken, diğer yandan da yönetimini test edecek dış politika sorunlarıyla karşı karşıya. Yetkililer ve uzmanlar Obama’nın -resmî göreve başlama gününden önce-, Orta Doğu’da 20 aydır süren Suriye iç savaşından İran’ın nükleer tehdidine kadar pek çok konuyla ilgilenmesi gerekeceğini ifade ettiler.

Yönetim, Afganistan’da lojistik olarak tehlikeli olan asker çekmeye devam ederken Avrupa, Afrika ve Asya’yı kavuran siyasi ve mali sorunlara da cevap vermesi gerekecek.

Dışişleri Bakanlığı danışmanı Aaron David Miller, Obama’nın ikinci döneminde Beyaz Saray’ı bekleyen dış politika sorunlarını, “migren ve diş kanal tedavisi ağrılarının birleşimi” olarak ifade etti. Washington merkezli düşünce kuruluşu Wilson Merkezinin başkan yardımcısı olan Miller, “Bütün bu sorunlar, küresel ekonomik kriz ve Amerika’nın kendi borç sorunu olduğu bir dönemde yaşanıyor. Bunların yanı sıra masraflı savaşlardan yorulmuş bir Amerikan halkı ve Amerika’nın dünyadaki güvenilirlik sorunu var.” dedi.

Özellikle Suriye konusunda, Obama’nın acil bir karar alması bekleniyor. Arap liderler, seçim sonrası Beyaz Saray’a, Devlet Başkanı Beşar Esad’ı indirmek için muhalefete acil destek çağrısında bulundular. Ancak Suriye stratejisi yeniden değerlendirilmesine rağmen ABD’nin rolünün değişip değişmeyeceği belirsiz görünüyor. Üst düzey Beyaz Saray yetkilileri, Suriye sorununa katılmanın kötü bir fikir olduğunda kararlı.

Obama, defalarca Suriye’de ABD askerî müdahale olasılığını reddetti. Pentagon, birçok opsiyonu değerlendirmeye hazır olduğunu söylese de uçuşa yasak bölge oluşturmaya bile karşı. Savunma uzmanları, Suriye’de uçuşa yasak bölge oluşturmak için çok fazla hava gücü gerektiğini ve kabul edilemez sivil kayıplara neden olabileceğini savunuyor. NATO ve diğer müttefikler Libya’daki müdahalenin benzerini uygun görüyorlar.

Türkiye ve diğer Müslüman çoğunluklu ülkeler, Suriye krizini çözmeye çalışırken koalisyonun daha güçlü bir Amerikan liderliğine ihtiyacı olduğunu ifade ediyor. Ancak Suriye’nin komşularından hiçbiri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı olmadan askerî müdahale gerçekleştirmeyeceklerini söylüyorlar.

Beyaz Saray, isyancıların korunmasını sağlayacak Suriye-Türkiye sınırında tampon bölge oluşturulması olasılığını reddetti ve isyancıların ülkenin kuzeyinde sahip oldukları toprakları savunması konusunda ısrar etti.

Esad düştükten sonra Şam’da mücahitlerin liderliğindeki bir hükûmeti önlemek için Amerika’nın sert tedbirler alması gerektiği konusunda yönetime baskı her geçen gün artıyor.

Washington Enstitüsü Başkanı Robert Satloff, “Başkan Obama’nın ikinci döneminde, resmî göreve başlama gününü beklemeden Suriye muhalefetine yapılacak silah yardımının öldürücülük seviyesini ve miktarını artıracağını düşünüyorum.” dedi.