Alman basını: Türkiye hükümet binasında akla kötü muammele

Alman basını: Türkiye hükümet binasında akla kötü muammele

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in Ankara ziyareti ve koalisyon partileri tarafından cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesi Alman basınında öne çıktı.

Deutsche Welle Türkçe’nin derlemesine göre; Steinmeier’in Ankara temaslarına Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun sert açıklamaları damga vurdu.

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi Steinmeier’in Ankara ziyareti sırasında izlediği üslubun doğru olduğunu vurgulayan şu yoruma yer verdi:

“Dünya siyaset sahnelerinde maçolar oynuyor. Otoriter bir biçimde meydana çıkan ve davranan tipler. Uluslararası arenada benmerkezcilere, bağırıp çağıran saygısızlara doğru yaklaşım ne olmalı? Frank-Walter Steinmeier Ankara’da bunu gösterdi. Türk meslektaşının mesnetsiz suçlamalarını geri çevirdi ama usulü de muhafaza etti. Steinmeier kendisiyle birlikte aklı da Türk hükümet binasına getirdi. Akla orada kötü muamele edildi ama kısa süreliğine de olsa orada misafir oldu.”

Berliner Zeitung da Steinmeier’in ziyaretiyle ilgili şu yorumda bulundu:

“Dış politikada alkış alan tutumlar, kayıtsız şartsız doğru olmak zorunda değildir. Steinmeier biliyor ki eğer müzakere bağı korunursa erişilebilecek olanlar daha fazla. Hem Alman çıkarları açısından ama hem de ülkesini daha ziyade Avrupa’ya sıkı sıkıya kenetlenmiş görmek isteyen Türk sivil toplumunun tüm kesimleri için bu böyle. Eğer bir kırılma yaşanacaksa, bu insanlar açısından şunun fark edilebilir olması önemli: Bu kırılma Berlin ya da Brüksel’den değil Ankara’dan kaynaklanacak. Ve düzeltilecekse de orada düzeltilebilir.”

Almanya’da koalisyon hükümetini oluşturan Hrıstiyan Birlik partileri ve Sosyal Demokrat Parti Steinmeier’in cumhurbaşkanlığı için ortak aday olduğunu açıkladı.

 Frankfurter Allgemeine Zeitung Steinmeier’in nasıl bir cumhurbaşkanı olacağını şu sözlerle yorumladı:

“Büyük Koalisyon, devlet deneyimine sahip Steinmeier’in bu rolü tamamen farklı şekilde dolduracağını bilmekle birlikte, Joachim Gauck’un cumhurbaşkanlığı makamına getirdiği parıltının sürmesini sağlamaya çalışıyor. Dünya çapında siyasi bir depremin yaşandığı bu dönemde (Steinmeier) “basitleştirici” değil “cesaret verici” olmak istediğini söyledi. Dışişleri Bakanı haklı olarak demokratik kurumlara olan güvenin yüksek değerine dikkat çekti. Steinmeier güvenin adayı olarak sunulacak Gerhard Schröder’in eski yol arkadaşı hiç kuşkusuz başta dış ilişkiler olmak üzere sürekliliği temsil ediyor. Tam da burada yani Doğulu otokratlar, Batılı yatıştırıcılar, diktatörler ve ihmalkâr müttefiklere yaklaşım konusunda, insan Gauck’un hayati özgürlük tutkusunun sürmesini diliyor.”
 
Regensburg’da yayımlanan Mittelbayerische Zeitung’un aynı konudaki yorumu şu şekilde:

“Cesaret veren ve köprüler inşa eden bir cumhurbaşkanına toplumun, ülkede hemen hemen parçalanma tehdidinin baş gösterdiği bu krize tutulmuş zamanlarda ihtiyacı var. Steinmeier’in devlet başkanlığına seçilmesi ayrıca geriye kalan belli ki çığrından çıkmış dünyaya bir işaret olacak. Tüm sorunların çözümünü milliyetçi, sağ popülist bir U dönüşünde gören Donald Trump, Marine Le Pen, Viktor Orban, Geert Wilders’e karşı Almanya’nın bir nevi karşı tasarısı anlamını taşıyacak. Libarallik, sosyal eşitlik ve demokrasi üzerinde yükselen Batı toplum sisteminin hala bir şansı var mı yoksa bu otokratların egemenliği tarafından dağılacak mı sorusu gelecek yıllarda önemli meselelerden biri olacak.”

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.