TÜSİAD anketi: Türkiye’de yolsuzluk var ve yolsuzluk algısı artma eğiliminde

TÜSİAD anketi: Türkiye’de yolsuzluk var ve yolsuzluk algısı artma eğiliminde

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), iş insanlarının yolsuzluğa bakış açısının yanı sıra gelecek beklentilerini ve çözüm önerilerini öğrenmek amacıyla bir anket düzenledi. Anketten çıkan sonuç, “Türkiye’de yolsuzluk var ve yolsuzluk algısı artma eğiliminde…” şeklinde oldu. TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, bu sonucun kendilerini şaşırtmadığını belirterek, “Sonuç büyük ölçüde beklediğimiz gibi oldu, anket bize bir kez daha teyit etti: ‘Türkiye’de yolsuzluk var ve yolsuzluk algısı artma eğiliminde…’ Yani bir algı operasyonundan bahsetmiyoruz, algının kendisinden ve bu algının uluslararası çalışmaları teyit ettiğinden bahsediyoruz.” dedi. Dinçer, “Bizler yolsuzluk ve rüşvette alan kadar veren bir elin de olduğunun biliyor ve yolsuzluğun sebebi olarak sadece belirli kişi veya kurumları hedef göstermeyi elbette doğru bulmuyoruz. Ve yolsuzluğun sadece dönemsel değil, çok uzun zamandır var olduğunu biliyor, ancak sistematikleşme ve içselleştirilme ihtimalinden de büyük rahatsızlık duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.

TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, Sabancı Center’de düzenlenen ‘İş Dünyası Bakış Açısıyla Türkiye’de Yolsuzluk’ konulu seminerin açılışında yaptığı konuşmada, TÜSİAD olarak 26 Şubat 2013 tarihinde gerçekleştirdikleri basın toplantısında, rüşvet ve yolsuzlukla mücadeleyi 2013- 2014 yılı faaliyetleri arasına aldıklarını açıkladıklarını belirtti. Dinçer, “‘O tarihte bu kararı alırken iki amacımız vardı. Bunlardan ilki; sosyolojik, politik, hukuki ve ekonomi boyutlarıyla tüm toplumu etkileyen yolsuzluğa ilişkin kamuoyunda bir farkındalık yaratmaktı. Bir diğer amacımız ise iş dünyası, kamu ve sivil toplumu bir araya getiren bir platform sağlayarak yolsuzlukla mücadele için çözüm önerileri tartışmalarına katkı sağlamaktı. Bu amaç doğrultusunda yolsuzluğun hem bir tarafı hem de bir mağduru olarak iş dünyasının yolsuzluk algısını ölçmek amacıyla İstanbul genelinde bir anket gerçekleştirdik.” dedi.

Ankette iş insanlarının yolsuzluğa bakış açısının yanı sıra gelecek beklentilerini ve çözüm önerilerini sorduklarını ifade eden Dinçer, şöyle devam etti:

“Biraz sonra anketin sonuçlarını ayrıntılı bir sunumla sizlerle paylaşacağız ancak şimdiden belirtmek isterim ki, ankette sizleri olağanüstü derecede şaşırtacak bir bulgu bulamayacaksınız. Bunu söylüyorum çünkü bugün burada hepimiz aslında, Türkiye’de ve önemli sayıda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede, yolsuzluğun bir vakıa olduğunu ve yaygınlaşma eğiliminde olduğunu zaten tahmin edebiliyoruz. Çok daha fazla endişe verici olan durum ise ki, farkındalık yaratma ihtiyacı zaten bu noktadan hareketleniyor, yolsuzluktan endişe duymamak veya yolsuzluğu içselleştirmek veya yolsuzlukla mücadeleden vazgeçmek(!)… Dolayısıyla bu tür çalışmaların yararı, yolsuzluğu sadece rakamlar ile ölçmek değil, topyekun bir mücadele için farkındalığı yaygınlaştırmak.”

“YOLSUZLUĞUN AB EKONOMİSİNE YILLIK TAHMİNİ MALİYETİ 120 MİLYAR EURO”

Rüşvet ve yolsuzluğun; zaman ve coğrafyadan bağımsız olarak, gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere kadar bütün ülkelerin öncelikli sorunlarından biri olduğunun altını çizen Dinçer, şu bilgileri verdi:

“Dünya Ekonomik Forumu yolsuzluğun dünya genelinde iş yapma maliyetini yüzde 10 artırdığını tahmin ederken yapılan çalışmalar yolsuzluğun maliyetinin küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yüzde 5’ini oluşturduğunu gösteriyor. Avrupa Komisyonu’nun Şubat 2014’te yayımladığı AB Yolsuzlukla Mücadele Raporu, yolsuzluğun AB ekonomisine yıllık tahmini maliyetinin 120 milyar Euro olduğunu söylüyor. Dünya genelinde ise yılda rüşvete ödenen paranın 1 trilyon doların üzerinde olduğu tahmin ediliyor.”

“MALİYET; RÜŞVET TUTARININ ÖTESİNDE, TOPLUMSAL AHLAK EROZYONA UĞRUYOR”

Bununla birlikte ilgili literatürün yolsuzluğun maliyetinin ödenen rüşvet tutarlarının çok daha ötesinde olduğunu gösterdiğini vurgulayan TÜSİAD Başkanı, “İş dünyası özelinde rüşvet ve yolsuzluk, bir yandan piyasada rekabeti bozarak verimliliği düşürürken, diğer yandan sosyal yapıda uzun süreli hasarlara, hukuk devleti güveninde erozyona ve elbette ülkelerin itibar kayıplarına neden oluyor. Yolsuzluğun neden olduğu bu tür finansal, hukuki ve itibar riskleri yatırımları da olumsuz etkiliyor. Görüldüğü üzere, yolsuzluğun yarattığı kayıplar sadece ekonomiyi değil tüm toplumu etkiliyor. Yolsuzluk, hüküm sürdüğü toplumlarda kurumlara ve düzene duyulan güveni sarsarken, adalet duygusu zedeleniyor, toplumsal ahlak erozyona uğruyor. Sadece bugünümüzden değil, çocuklarımızın geleceğinden, onların adil ve müreffeh bir toplumda yaşama haklarından da çalıyor. İşte yolsuzluğun topluma tüm bu dolaylı maliyetlerini de hesaba kattığımızda bilanço gerçekten çok ağır.” şeklinde konuştu.

Dinçer, gelişmiş ülkelerin birçoğunun AB ve OECD gibi çeşitli platformlarda yolsuzluğu ana gündem maddeleri arasına alarak, yolsuzlukla mücadelede küresel çözüm önerileri üretmeye çalıştıklarını belirterek, “Bu çabalarının nedeni; rüşvet ve yolsuzluğun en çok bu ülkelerde görülmesi değil, küresel ekonominin önemli birer aktörleri olarak yolsuzluğun liberal piyasalar üzerindeki yıkıcı etkilerini en yakından deneyimleme şansına sahip olmaları… Ve elbette bir diğer önemli nedeni ise konumuz algı olduğu için, bu ülkelerdeki şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin kendilerine bu konunun açıklıkla tartışabilme cesaretini vermesi…” dedi.

“G20 VE DÖNEM BAŞKANI OLARAK TÜRKİYE’NİN TAVRI ÖNEMLİ”

Bu anlamda geçen günlerde G-20 liderlerinin yolsuzlukla mücadeleyi kalıcı bir konu olarak gündemlerine katmalarını, yolsuzlukla mücadelede gelişmekte olan ülkelerin de sorumluluk alması ve somut taahhütte bulunması açısından önemli bulduklarını aktaran Haluk Dinçer, şunları söyledi:

“Eylem maddelerinde yer alan birçok politika önerisi Türkiye’nin de halihazırda çözülmeyi bekleyen sorunlarına işaret ediyor. Bu doğrultuda, Türkiye’nin 2015 yılında G20 dönem başkanlığını devralacak olmasını bu açıdan da önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Başbakanımız Sayın Davutoğlu’nun Türkiye’nin G20 başkanlığı döneminde yolsuzlukla mücadeleye ilişkin bir stratejisinin olacağını açıklaması son derece önemli bir açılım olarak görüyor ve takdir ediyoruz. Bu anlamda kamuoyuyla dün paylaştığımız, ‘Türkiye 2015 G20 Dönem Başkanlığı Önerileri için İş Dünyasının Öncelikleri’ raporumuzun da önemli bir bulgusunu paylaşmak isterim. 6 ülkede yaptığımız araştırma, iş dünyasının yolsuzlukla mücadeleyi G20’nin ilk üç önceliği arasında görmek istediğini ortaya koydu. TÜSİAD olarak G20’nin iş dünyası ayağı olan B20’deki aktif rolümüzle bu konuda her türlü desteği sağlayacağız.”

“TÜRKİYE’NİN ÖRNEK ‘YOLSUZLUKLA MÜCADELE’ POLİTİKALARI GELİŞTİREBİLECEĞİNE KALBEN İNANIYORUZ”

Haluk Dinçer, yolsuzlukla mücadelede tek bir muhatap olmadığı gibi her ülkeye uygun tek bir reçete de olmadığını kaydederken, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Mevzuatın iyileştirilmesi ve idari kapasitenin artırılması yolsuzlukla mücadelede önemli adımlardır ancak topyekün bir mücadele için yeterli değildir. TÜSİAD olarak salt ekonomik konuların dışına çıkıp, eğitim, kadın, gelir dağılımı, hukukun üstünlüğü ve demokratik reformlar gibi bizce kalkınmanın çok önemli bileşenleri olduğunu düşündüğümüz alanlarda çalışan bir kurumuz bildiğiniz gibi. Yine görüyoruz ki, yolsuzlukla mücadele gibi toplumun refahını doğrudan etkileyen bu sorunun da altında yine benzer kalkınma başlıkları bulunuyor… Bu örnek bize, bir kez daha ekonomik büyümenin, kalkınma başlıkları ile, demokratikleşmeyle ve hukuk devleti ile nasıl iç içe olduğunu gözlemleme olanağı verdi. Başta gelir dağılımı olmak üzere bu sene tüm bu alanlarda yürüttüğümüz çalışmalarımızın ne kadar da yerinde olduğunu bir kez daha görüyoruz. Bağımsız ve gönüllü bir iş dünyası temsil örgütü olarak bu konularda çalışmaya, fikir ve politika üretmeye devam edeceğiz.”

TÜSİAD olarak hem iş dünyası, hem kamu, hem de sivil topluma seslendiklerini kaydeden Dinçer, tarafları bir araya gelerek çözüm önerilerini tartışmaya ve bu uzun soluklu mücadelede işbirliği yapmaya davet etti. Dinçer, “Bugünkü seminerin ülkemizde rüşvet ve yolsuzlukla mücadele yolunda atılacak ortak adımlara ek bir vesile olmasını temenni ediyor, özellikle 2015 yılında, Türkiye’nin G20 ev sahipliğine yakışır, tüm dünyaya örnek olabilecek uygulanabilir evrensel niteliğe haiz ‘yolsuzlukla mücadele’ politikaları geliştirebileceğimize kalben inanıyoruz.” diye konuştu.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.