Corn Syrup veya Mısır Şurubu

Yurtdışına çıkmadan önce satın aldığım hazır gıdaların hiçbirini ‘Acaba içinde ne var?’ diye kontrol ettiğimi hatırlamıyorum. Böyle bir alışkanlığı dünyaya açıldıktan sonra edinmiş olsam bile ne zaman ziyaret için Türkiye’ye düşse yolum yine bırakıveriyorum etiket okumayı. Oysa bugün dilimizden düşmeyen bir ifâde ‘Global Dünya’. Dolayısıyla her yere her yerden gıda giriş çıkışı yapılıyor ve bu da etiket okumayı zorunlu hâle getiriyor aslında. Hassasiyetten gelen etiket okumaya bugünlerde bir de Corn Syrup kontrolü eklendi benim için: ‘Acaba içinde Corn Syrup var mı, yok mu?’ Son yıllarda Amerika’daki kadar yaygın şekliyle Türkiye’de üretilen ürünlerde de kullanılan Mısır Şurubu obezite sorunuyla da bağlantılı. Bunu da gıda sektöründe kullanımının her geçen gün artışına bir kanıt olarak kabul edebiliriz. 

 

Gariptir ben Corn Syrup nedir öğreneli daha birkaç ay oldu. Duyar duymaz yaptığım bir iki ufak araştırma sonrası korkunç gerçekler bir bir açılmaya başladı önüme. Bu yüzdendi demek Amerika’da kilo sorunu yaşayan insanların bu denli yüksek bir oranı oluşturması. Fakat konuyu anlayabilmek için en başından başlamak gerekiyor. Nedir Corn Syrup? Gıdaların içinde bulunması nelere sebep olur? Corn Syrup’tan korunmanın yolları nelerdir? Ne yapmalı ve nasıl yaşamalı dengesiz kilo almamak veya kilo sorunu yaşamamak için? Ve mâdem bu kadar zararlı neden gıdaların içine bu madde ekleniyor?

 

Mısır Şurubu, mısır nişantasının işlemden geçirilmesiyle elde ediliyor. Gıda kimyasına ilgi duymayanlar için bir anlamı var mı bilemiyorum ama yine de belirtmekte fayda var; nişasta parçalanarak glikoza, glikoz da fruktoza dönüştürülüyor bu işlem sonucunda. Bu şurup 80 % oranında fruktoz 20 % oranında glikozdan meydana geliyor. Fruktoz, glikoza oranla daha güçlü bir tatlandırıcı olduğu için de gıdalarda az kullanılması yeterli miktarda tatlanmayı sağlıyor. Böylece de üretimde maliyet düşüyor ve firmalar da Mısır Şurubu vasıtasıyla ürünü ucuza mâl etmek varken fiyatı yüksek olan şekeri kullanmayı tercih etmiyorlar tabiî olarak. Üstelik bilinenin aksine az kalori ile daha fazla tat elde edilirken kalori seviyesi de düşürülmüş olmuyor. Etik mi? Elbette değil. 

 

Şekerler arasında en hızlı yağa dönüşen şeker kaynağı fruktoz olunca ve fazla tüketilmesi hâlinde hipertansiyon, diyabet, kanser, kroner kalp hastalığı, hipergliseridemi ve karaciğer yağlanması gibi hastalıklara yol açabiliyor. Bütün bunlar olmasa bile aşırı ve orantısız kilo artışı ile insanı rahatsız ediyor. Nasıl oluyor bu? Vücut ihtiyacı olan az miktardaki fruktozu aldıktan sonra geri kalan fruktozu kan yağlarına dönüştürüyor. Böylece kendinizi aç hissetmenize sebep olan bazı hormonel ve kimyasal sistemleri de tetikliyor. Mısır Şurubu’nun zararlı olduğuna dair herhangi bir araştırma yok, ancak zararlı olmadığına dair de herhangi bir uzman görüşü henüz bulunmuyor. 

 

Peki ne yapmak lâzım? Şekerli olan tüm hazır yiyecek ve içeceklerden vazgeçmekle kendimizi koruma altına almaya başlayabiliriz öncelikle. Zor bir durum elinize her aldığınız ürünün etiketini okumak alış-veriş sırasında. Öyle ki gözün güçlükle seçtiği küçük puntolarla yazılmış bu etiketi okuyabilmek için hem sabır, hem zaman ve hem de bilgi gerektiği muhakkak. Dolayısıyla ne ile mücadele etmeye çabaladığımızı bilmemiz şart. Kısaca buna “bilinçlenme” de diyebiliriz. 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.