Cemil Şahin - Dilde Islah, İcraatte İfsad

Dinin özünü bilemeden din adına hareket ediyormuş bahanesi, zamanla kendinden olmayanları düşmanlaştırma şeklinde tezahür edermiş. Bu zihniyettekilerin ıslah ettiklerinden ziyade ifsad ettikleri vardır.

Hz. Ali devrinde bir harici grup yolda Hz. Habbab bin Eret’in oğlu ve hanımı ile karşılaşırlar. Ona kendilerinden korkmamalarını ama birkaç soru soracaklarını söylerler. Hamile eşi bineğinde olduğu halde Abdullah bin Habbab‘a raşid halifeler hakkında sorular sorarlar. Hz. Osman ve Hz. Ali için iyi şeyler dediğinde karşısındaki grup birden değişir, çehreleri abuslaşır ve “sen insanları yüceltiyor, yaptıklarını görmezden geliyorsun, dolayısıyla hainlerden olmuşsun” derler.

Uğraşmalar ikna etmez ve ellerini arkadan bağlar ve infaz için yola koyulurlar.

Akla durgunluk veren olay ise bundan sonra başlar.  Aynı kişilerin ağaçtan yere düşen bir hurmayı yemek isteyen arkadaşlarını “kul hakkı yersin” diyerek sert biçimde azarlayıp, engel olurlar. Bir süre sonra  yolda üzerilerine gelen bir domuzu öldüren arkadaşlarına kızıp ”bir zimminin malına zarar verdin, bu nifaktır“ deyip sahibini arar, bulur ve adamı razı edecek şekilde ücretini verirler.

Sonra dedikleri mevziye gelirler, yere yatırıp şimdilerde çok tanıdık gelen bir şekilde kurban keser gibi boğazından keserler. Ardından hanımına eziyet edip karnını yarıp onu da katlederler. Sebep onlara göre HAİN olmalarıdır.

Gelelim günümüze ;

Geçenlerde bir arkadaşım anlattı. Eşi ve kendi hizmeti sevenlerden ve bu süreçte hizmetin masum olduğuna inananlardan bir arkadaş. Anne-babası ve kardeşleri ise partizan olup hizmeti hain diye itham edenlerden. İşin diğer bir tarafı hizmet vesilesi ile onlar hakka, hakikata yaklaşmış iken, kardeşleri ise tam tersi… Epeyce dünyaya meyletmiş ve sözde “dindar “ olmakla beraber dinin menettiklerini yapmakta bir beis görmeyenlerden. 

Ama asıl ilginç ve acı olan annesinin yorumu: “Siz hainsiniz. Namaz kılsanız da, oruç tutsanız da cehennemliksiz; kardeşlerinin ise günahlarını Allah affeder” diyebilmesi. Sebep, onlara birilerinin teşviki ile her işine gelmeyene olduğu gibi  HAİN demesinin öğretilmesi.

Süreç sonunda AKP ve yandaşları vesilesi ile geldiğimiz bölünmüşlüğe bir örnek.

Burada bitmiyor.

Asıl anlatacağım kısım şimdi;  Annesi ve babası ekonomik gidişattan endişeli olmalılar ki ellerindeki bir kısım malı nakte çevirmek ister ve satarlar. Ellerine geçen para ile kendilerine hain dedikleri evlatlarına gelir ve bunu senin hesabına aktaralım derler. Trajikomik bu olsa gerek. Bunun akabinde “hani biz haindik?” diyen çocuklarına ise verdikleri cevap şu: “Evet siz hainsiniz ama Allah’tan da korkuyorsunuz. Bize bir şey olunca adil olur herkese hakkını verirsiniz, kardeşlerin ise bunu çarçur ederler.”

Neresinden tutsanız elde kalacak harici  anlayış maalesef ülkemizin her yanını sarmış durumda.

Şimdilerde devletin ve ülkenin her yanını sarmakta olan bu harici zihniyet kendini yağmacılık, zorbalık ve bunlara sessiz kalmakla ortaya çıkarmaya devam etmekte.

Hayatında hiçbir şey başaramamış bir insanin sırıtarak, ”Yöneticilik nasıl yapılır gösterelim” deyip kendi malı rahatlığında haram olan makama el uzatması; vicdanlara batan kıymıklar misali kayyımlar ile kıyıma uğrayan şirketler ve yine başlarına getirilen pervasız haramzadeler…

Hepsinin ağzında kendilerinin bile inanmadıkları tek yalan: Hainler!

Aklı ve mantığı çok geride bırakan insanlar, asırlar geçse de aynı nokta buluşurlar: Ya bizim gibi olursun ya da hainlerden olursun ve yok edilirsin zihniyeti, icraatlerinde öne çıkar. İşte bu zihniyetin itikadi ve politik etkisi günümüze kadar ve günümüzde de devam eden birçok karışıklığın sebebidir.

Bir de buna makyavelist sos kattığınızda AKP icraatlerini anlayabilirsiniz.

Günümüzde ki harici zihniyete sahip bu grup, şahsî çıkarlarına ulaşmak için dini motifli şiddet anlayışını ve devletin tüm kurumlarını adeta silah gibi kullanmakta. 

Bunlara karşı yapılması gereken hiç şüphesiz sevgiyi, barışı ve kardeşlik temin etmeyi hedefleyen hizmet yolunda sebat etmektir.

Peki bunlar daha neler mi yaparlar? Akla gelmedik şeytanlıklar olacağından aklımız buna yetmez, havsalamız da almaz.

Allah (CC) bizi bu güruhtan bir an evvel kurtarsın.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.