Gurbetten bir kaç kelam

Güzel kardeşim ve ahiret arkadaşım,

Kardeşlik bu zamanlar için var. Hayatın bin bir çilesi her yönden taarruza geçtiğinde, birinin serin ve selametle hayrı hatırlatması ve sabrı tavsiye etmesi için.

Şimdi senin omzundaki yükü olduğundan daha ağır kılan şey, kendin kadar çevrendeki üzüntülere de maruz kalman. Şunu bilmek zorundasın, ben kendim böyle tecrübe ettim. Belki şimdi diyeceklerim sana garip kaçacak.

Başkasının hayatını onların yerine yaşayamazsın, başkasının imtihanını onların yerine çözemeyeceğin gibi. Geçen haftalarda uzakta ve eli kolu bağlı kötü haber almanın verdiği etkiyle bir anda sağ koluma kısmi felç indi. On beş güne yakın sağ kolumu kıpırdatamadım. Evvelindeki akşam ani bir kötü haber almıştım ve artık önceki günler aldığım haberlerin de birikimiyle bir anda oldu. Günlerce ilaçlarla ovdular, fizik tedavici arkadaş elinden gelen herşeyi yaptı. Masajla az biraz açılan kol, masajın etkisi geçince kaskatı kesiliyordu. Kıyafetlerimi eşim giydirip çıkardı, masadan tabağa uzanamadım, raftan bardak alamadım. En basit fiillerimde aciz kaldım.

Ara sıra bastıran ağrısı, ya da ani bir hareketle kasılmaları saymıyorum. Sonra bir gün burdan bir yakınım, ‘’artık haber okuma’’ dedi. ‘’Başkalarına olması gerektiğinden fazla üzülmen, onların imtihanını kendi hayatına davet etmen demektir. Herkesin Allahı var, sen Allahtan daha merhametli değilsin’’.. “İyi de’” dedim “üzülmeyeyim mi..’’ ‘’Üzülme sadece dua et, hangi serden ne hayır doğuracak Rabbin bilmiyorsun ki… Senin kahrolduğun ve kaygılandığın onca hadisenin aslında nasıl bir rahmete gebe olduğunu bu ferasetle görmen mümkün mü?’’

Değildi.. Bir anda karar verdim. Twitter, facebook, haber siteleri hepsini telefonumdan sildim. Bundan sonra insanlara dua edicem, birinin haberi ulaşınca kaygı yerine duanın sükunetine sığınıcam dedim. İki gün sonra kolum açıldı. Kolumu ihtiyaç sahiplerine uzatamayışın verdiği psikolojik etkiymiş bu hal. Rabbim benden bunu istemiyordu bence.

Sana ufkunu karanlık gösteren şeytan, kaderden dem vurmanı istiyor. Çünkü kadere iman eden kederden emin olur kardeşim. Kızkardeşinin bir sahibi var, kızkardeşinin çocuklarının bir sahibi var, çocuğunun bir sahibi var ve senin bir sahibin var. İç içe hakları, imtihanları, imkanları birbirine dolayan, ama hiçbirini unutmayan ve karıştırmayan bir SAHİP.

Şimdi sırtını koltuğuna daya.. Kederden emin olacak kadar kendini kaderin ellerine bırak. Süpriz hayırlar bekliyorum diye fısılda Rabbine. Aniden açılan kapılar, ansızın gelen güzel haberler.. Hep böyle bekle, bunu hayal et ve bunu iste..

Güzel şeyler olacak, ama güzelin formatı Sahibin hikmetinde saklı olduğu için inan bilemiyorum.

Güzel kardeşim, ahirette yoldaşım, ötemiz güzel olsun, sonunda nasılsa ölüm var. Bu akşam az önce üniversiteden bir arkadaşın amansız bir hastalığa yakalandığını öğrendim. Çoluk çocugu var. Sonra dedim ki, hepimizin sahibi var. Eğer bu hastalık onun ahiretini aydınlatacaksa, ne güzel bir fırsat aslında.

Buluştuğumuz ve karşılıklı kahve içtiğimiz saadet dolu bir gün hayal ediyorum ve uzak değil bu hayal biliyorum..

Kardeşin

Write a comment

2 Comments

  1. Sevgi November 2, 16:06

    Ayşin hanım; öncelikle geçmiş olsun.Yazınızı okuduktan sonra gönlüme bir esinti geldi.Bizler gurbetteyiz ve kardeşlerimize ilgili haberleri sosyal medyadan aliyoruz.Bu bana Üstadimizin bir talebesine deneme maksadli ” boğazlar meselesini “sorup,boşbogazlik etti dedigi kısmı hatırlattı.Boşboğazlik etmeden zaruret kadar istifade etmek iradesi nasip etsin Rabbim.
    Bana ulasirmisiniz?

    • LilyuM November 5, 07:58

      Merhaba Aysin Hanim, yazinizi okudum, hemde cok guzel muhtesem bir yazi. Lutfen email uzerinden Bana ulasabilirmisiniz size minnettar olurum. Rabbim ellerinze saglik sihhat versin bedeninize yolunuz acik Olsun.

Only registered users can comment.