Off the Sidelines’ta bu ay kadınlar konuşuldu

New York Senatörü Kirsten Gillibrand kadın haklarının ateşli savunucularından. Görev süresi boyunca çalışmalarıyla kadın konusuna dikkati çeken Senatör, Off the Sidelines isimli bir kulüple de faaliyetlerini etkinleştirdi.

Off the Sidelines’ın kitap kulübü bu ay oldukça ses getiren bir kitabı masaya yatırdı. New York Times muhabiri ve blogcusu Nick Kristof ve Sherly Wudunn’un kaleme aldığı Half the Sky: Turning Oppression into Opportunity for Women Worldwide, dünya genelinde kadına karşı yapılan haksızlıkları ve bu haksızlıkları fırsata çeviren güçlü kadınları anlatan bir kitap. Büyük bir çabanın ve gazetecilik birikiminin ürünü olan kitapta kadın konusunu dünya genelinde anlamak isteyenler için çok değerli bilgiler var.

Google Hangout’ta canlı video konferans şeklinde gerçekleştirilen kitap kulübü buluşmasında okurlar sosyal medya kanalıyla sorularını New York eyaleti Demokrat Senatörü Kirsten Gillibrand’e ve kitabın yazarı Sheryl Wudunn’a ilettiler. Senatör Gillibrand sorulan sorular sırasında konuyu sıklıkla Amerika’da kadınların konumuna getirdi. Kadınların kongrede temsil edilme oranının yüzde 17 olduğu Amerika’da kadın etkinliğinin arttırılmasının tek yolunun eğitim olduğu vurgulandı. Eğitim meselesinin sadece kadınlarla sınırlandırılmaması da önemli etkenler arasında sayıldı. Kadınların aşmaya çalıştıkları zorlukların erkekler tarafından da görülüp kabul edilmesi aşılması gerekli mesafenin giderilmesi için önemli. Senatör aynı zamanda gündelik siyasete de bir gönderme yaparak “Eğer bugün kongredeki kadın oranı çok daha yüksek olsaydı, doğum kontrolü, kürtaj gibi meseleler tartışmaya bile açılmazdı.” diye yorumladı.

Kadınların ekonomik özgürlüğe kavuşması, iş gücüne katılması faktörüne de konuşma sırasında sık sık değinildi. Sosyal sorumluluk sahibi işletmeler için alternatif enerji danışmanlığı, yatırım danışmanlığı yapan ve Amerika’da Pulitzer ödülünü kazanan ilk Asya kökenli Amerikalı olan Sheryl Wudunn, dünya genelinde adaletsizlik ve haksızlıktan en fazla az gelirli kadınların etkilendiğini yineledi. Kadınların ekonomik bağımsızlıklarına ulaşmalarıyla kendilerine yapılan haksızlıklara karşı daha donanımlı cevaplar verebildiği de kitapta örneklerle sık sık yinelenen gerçeklerden. Amerikan dış yardımları içerisinde dünyadaki kadın ve kız çocukları için özel olarak ayrılan yardımların oranı yüzde 1’den bile daha düşük. Bu oranın arttırılması insanların hayatlarının değişmesini netice verebilecek önemde.

Kitap buluşmasında sıkça üstünde durulan bir başka konuda her bir insanın dünyada büyük değişiklikler yapabileceği idi. Okul harçlıklarından biriktirdikleri paralarla Kamboçya’da bir okul açan liseli gençler hatırlatılarak her bir bireyin bir şekilde yardıma katkı sağlayabileceği söylendi. Bu tür faaliyetler insanların hayatlarını karşılıklı değiştiriyor. Yardım edenler kendi konforlu yaşamları dışındaki dünyayı ve sorunları yakından gözleme şansı bulurken yardım edilen insanların hayatında olumlu pek çok değişiklik yaşanıyor.

Kitap ayrıntılarında yardım etmenin püf noktalarına da değiniyor. Amerikan gençliğinin dış dünyaya karşı kapalı tutumunu da eleştiriyor.